Saadet Partili avukat Ali Aktaş, binlerce kişinin Bank Asya’da hesabı olduğu gerekçesiyle soruşturma geçirdiğini hatırlatarak, o dönem bankayı açık tutanlarında da görevi kötüye kullanmaktan yargılanması talebiyle suç duyurusunda bulundu. Aktaş’ın haklarında kamu davası açılmasını talep ettiği kişiler arasında dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu ile iki bakan da var. Konuyla ilgili eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da açıklama yaptı.

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan Aktaş, aralarında dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun da bulunduğu isimlerden dönemin BDDK’dan sorumlu bakanı Mehmet Şimşek, dönemin gelir İdaresinden sorumlu bakanı Ali Babacan, dönemin BDDK başkanı ve yetkilileri, dönemin gelir idaresi ve SGK yetkilileri hakkında ‘Görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal’ ile ‘Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi’ suçlarından yargılanmalarını talep etti.

Haklarında dava açılan vatandaşların bir kısmına ‘Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek veya isteyerek yardım etme’ suçundan hapis cezaları verildiğini aktaran Aktaş, bu cezaların bazılarının İstinaf aşamasında, bazılarının da onanmakla infaza geçildiğini söyledi.

Avukat Ali Aktaş, verdiği dilekçede, kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bir bankada yeni hesap açmaları veya hesaplarına para yatırmaları suç kabul ediliyorsa, bankayı açık tutan ve işleme kapatmayan yetkililerin de en azından TCK’nın 257. Maddesi uyarınca görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal suçlarından yargılanması gerektiğine dikkat çekti.

DAVUTOĞLU'NDAN SERT YANIT

Haberlerin ardından Ahmet Davutoğlu'nun ofisinden yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: Hiçbir mesneti olmayacak şekilde, en temel hukuk kuralları, Bankacılık Kanunu ve bankacılık faaliyeti hakkındaki diğer tüm düzenlemeler kasıtlı bir şekilde göz ardı edilerek, Bank Asya’nın bir dönem faaliyette olmasından Sayın Ahmet Davutoğlu’nu mesul tutan, asılsız ve temelsiz birtakım iddialar ortaya atılmıştır.

Kamuoyunun dikkatinden kaçmaması gereken bir husus var ki; o da, adı anılan finans kuruluşunun Sayın Davutoğlu’nun Başbakan olduğu ve Sayın Ali Babacan’ın Başbakan Yardımcısı, Sayın Mehmet Şimşek'in de Maliye Bakanı olarak görev yaptığı süreçte TMSF’ye devredilmiş olduğu gerçeğidir. Söz konusu finans kuruluşu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun gerekleri yerine getirilerek ve Bankacılık Kanunu’nun gereği olarak, ilgili kurumların teftiş raporları sonrasında, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 29 Mayıs 2015 tarih ve 6318 sayılı kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilmiştir.

Gerçekler bu kadar açıkken, anılan finans kuruluşunun varlığından ve bu kurum vasıtası ile işlenen suçlardan, bu kuruma el konulan süre zarfında görevde bulunmuş isimleri sorumlu tutmaya çalışmak ve bu isimleri söz konusu kurum ile birlikte anmak, büyük bir hukuki cehalettir.

Aziz milletimiz, 7 Şubat 2012’den 17/25 Aralık 2013 kumpasına ve 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimine kadar kimin en ön safta yer aldığını, kimin de zor zamanlarda sütre gerisinde kaldığını gayet iyi bilmektedir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

ALİ AKTAŞ DAVUTOĞLU'NUN AÇIKLAMASINI DEĞERLENDİRDİ

Davutoğlu'nun bu açıklaması üzerine sosyal medya hesabından yeni bir açıklama daha yapan Ali Aktaş şöyle dedi: "Davutoğlu basın ofisinden açıklama yapılmış. Bunu önemsiyorum. Şimdi yapmaları gereken ise bankaya para yatırdı diye insanlara 2 yıl 1 aydan başlayan hapis cezaları veren ve böylece örgüte hizmet eden sürece dair bir şeyler söylemeleridir. Son cümle ile cesur olduklarını söylüyor.

Davutoğlu Ofisi cevabında “Büyük bir hukuki cehalettir” denilen şeyin dilekçemiz metnindeki değerlendirmeler karşısında hakikati ifade etmediği; en azından Aristo Mantığı içerisinde çok değerli ve kışkırtıcı bir mana taşıdığı akademik birikim sahibi insanlarca anlaşılacaktır.

Davutoğlu hoca değil benim derdim. Madem cevap vermek lütfunda bulundu. O halde şimdi yapması gereken FETÖ soruşturma sürecinde yanlış giden, aşırıya varan uygulamalar konusunda itirazlarını dile getirmesidir. Bu ülke Diyarbakır Cezaevi tecrübesini yaşadı. Süreç aynen böyledir."