Son yıllarda yapılan teşvik ve desteklerle arıcılığın yaygınlaşmaya başladığı Ağrı'da, kaliteli bal üretmek için ilkbaharda dağlık alanlara gelerek konaklayan arıcıların zorlu bal hasadı başladı.

Zorlu geçen kış mevsiminin ardından, ilkbaharda karların erimesiyle, endemik ve zengin bitki örtüsüne sahip dağlık alanlara çadırlarını kurarak konaklayan arıcılar, bal hasadının gelmesiyle tatlı bir heyecan yaşıyor.

Mayıs ayından bu yana evlerinden uzakta, dağlarda daha kaliteli bal üretmek için arı kovanlarının başında bekleyen göçer arıcılar, özellikle gece hava sıcaklıklarının düşmesi ve son yıllara oranla artan yağışlar nedeniyle zorlu bir sürçten geçti.

Şehrin gürültü ve stresinden uzak dağlarda teknolojiden uzak bir yaşam süren ve aralarında Karadeniz bölgesinden gelenlerin de bulunduğu arıcılar, yaklaşık bir ay süren bal sağımı dönemine girilmesiyle kolları sıvadı.

Kovanlardan petekleri çıkarıp sağımını yapıyorlar

Günün ilk ışıklarıyla işe koyulan arıcılar, oldukça zahmetli geçen bu süreçte arıları uzaklaştırmak için duman çıkaran körük yardımıyla kovanlardaki petekleri çıkarıp büyük emekler verdikleri balın sağımını gerçekleştiriyor.

Ağrı Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Erol Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ağrı balının yüzde 52'sinin geven bitkisinden oluştuğunu söyledi.

Kentin zengin bir floraya sahip olduğunu ve binin üzerinde bitkinin bulunduğunu ifade eden Kılıç, şöyle konuştu:

"Fabrikalarımız yok, ilaçlama çok az, arazilerimizin yüzde 70'i meralardan oluşuyor. Rakım 1640'tan başlayıp 2 bin 200'e kadar gidiyor. Bunların yanında gece ve gündüz sıcaklığının farklı olmasından dolayı, balımız her yönüyle Türkiye ortalamasının 2 kat üzerindedir. Ağustos ayının 20'sinde bal hasadına başlarız ve bu çalışmalar diğer ayın 10'una kadar devam eder. Rekolte bazında bu yıl yüzde 50 bal kaybımız var. Bu çözemediğimiz bir olay. Bitki ve hava şartları da iyiydi ama bal verimi düşük oldu."

"Kahvaltılık bal değil, ilaç üretiyoruz"

Kılıç, Ağrı'da aktif 300 arıcının 22 bin kovanla bal üretimi yaptığını belirterek, geçen yıl her kovanda ortalama 18 ile 22 kilogram arasında bal elde ettiklerini dile getirdi.

Bu yıl ise kovan başı 15 kilogramı bulamayacaklarını anlatan Kılıç, "Ağrı balını kahvaltılık olarak üretmiyoruz, biz ilaç üretiyoruz. Son 10 yıldır bizim arıcımız, bunun doğal antibiyotik olduğunu çözdü. Ağrı balı ve poleni şifadır. Bizde kahvaltılık bal yoktur, bizdeki bal şifadır." diye konuştu.

Arıcı Danyal Demir de birkaç gündür zorlu bal hasadına başladıklarını aktardı.

Yaklaşık 200 kovanla arıcılık yaptıklarını bildiren Demir, "Ballarımız şifa değeri yüksek, kekik ve geven ağırlıklı bitkilerden oluşuyor." ifadesini kullandı.