Âlimler, afiyeti şöyle tarif etmişlerdir:
Afiyet, dinin bidatten, amelin afetten, nefsin şehvetten, kalbin ölüm korkusundan selamette olmasıdır.
Afiyet, dinde istikamet üzere olmak, salih kimselerle beraber olmak ve ömrün geçmesi ile ibadet ve itaatin artmasıdır.
Afiyet, kalbin her an Hazret-i Allah ile beraber olmasıdır.
Afiyet, nefsin belasız, rızkın zahmetsiz, amelin riyasız olmasıdır.
Afiyet, kişinin işlerini Allahü Teala'dan başkasına havale etmemesidir.
Afiyet, dinin kuvvetli, bünyenin hastalıksız, kalbin selîm (manevî hastalıklardan selamette) olmasıdır.
Afiyet, Hazret-i Allah'a tevekkül etmektir.
Ömrünü şehadet üzere bitirmek, veliler zümresinde haşrolunmaktır. Sırat üzerinden selametle geçmek, sonra cennete kavuşmaktır.
Afiyet on şeydir ki beşi dünyada beşi de ahirettedir. Dünyadakiler: Faydalı ilim, salih amel, amellerde ihlas, nimetlere şükür ve Cenab-ı Hakk'ın takdirine razı olmaktır. Âhirettekiler: (Yüzlerin karardığı günde) yüz aklığı, mizanında sevabın ağır olması, hesabın kolaylığı, sırat üzerinden geçmek, cehennemden kurtulmak ve cennetlere girmektir.
Resûlullah Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem'e en faziletli duanın hangisi olduğu sual edildi:
'Hazret-i Allah'a (ondan) afiyet talep ederek dua ediniz. Çünkü bir kimseye yakînden (hakîkî imandan) sonra afiyetten daha hayırlı bir nimet verilmemiştir.' buyurdular.
NÜKTE: ADAM OLMANIN YOLU
Bir gün Nasreddin Hoca'ya, 'Adam olmanın yolu nedir?' diye sormuşlar. Şöyle cevap vermiş:
'Kulak sahibi olmaktır! Bilenler konuşurken, can kulağıyla dinlemeli, kendi söylediği sözü de kulağı işitmelidir.'