Sanders'ı, eski belediye başkanı ve yarışın sürpriz isimlerinden sayılan Pete Buttigieg, yüzde 24,4 ile takip etti.

Eyalette 3. sırayı yüzde 19,7 ile Minnesota Senatörü Amy Klobuchar, yüzde 9,3 ile Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren aldı.

New Hamsphire'daki en büyük hayal kırıklığını ise, ilk ön seçim yeri olan Iowa'daki gibi eski Başkan Yardımcısı Joe Biden yaşadı. Biden Demokrat oyların sadece 8,4'ünü alarak ancak 5. olabildi.

Zafer konuşmasında kendisine oy veren herkese teşekkür eden Sanders, "Bu sadece Donald Trump'ı yenmekle ilgili bir mücadele değil, bu ülkeyi dönüştürmekle ilgili bir mücadele. Bu zafer, Donald Trump'ın sonunun başlangıcıdır." değerlendirmesini yaptı.

Sanders, milyarderlerin ülkeyi yönetmesine izin vermeyeceğini vurgulayarak, bazı rakiplerinin paralarıyla seçimleri satın alamayacağını kaydetti.

Tartışmalı Iowa seçimlerini kıl payı kazanan Buttigieg de yaptığı konuşmada, ekibiyle birlikte çok iyi bir iş çıkardıklarını ve adaylıkla ilgili ümitlerinin arttığını belirtti.

Trump formalite ön seçimlerinde tek favori

Öte yandan Cumhuriyetçilerin başkan adayı Trump, formalite olarak yapılan ön seçimlerde Cumhuriyetçi seçmenlerin yüksek oranda oylarını toplamaya devam ediyor.

Iowa'da Cumhuriyetçi oyların yüzde 97,1'ini alarak rekor kıran Trump, New Hampshire'da da yüzde 85,7 ile ön seçimi rahat kazandı.

Trump'ın tek rakibi olan eski Massachusetts Valisi Bill Weld ise yüzde 9,2 oranında oy aldı.

Yang ve Bennet yarıştan çekildi

Öte yandan Demokrat aday adaylarından girişimci Andrew Yang'ın yarıştan çekildiği bildirildi. Yang'ın ardından bir diğer Demokrat aday adayı Colorado Senatörü Michael Bennet da yarışı bıraktığını açıkladı.

Yang ve Bennet'ın çekilmesiyle Demokratlar arasındaki rekabet 9 kişiye düştü.

3 Şubat Pazartesi günü Iowa'da yapılan ilk ön seçimlerin sonuçları "teknik sorunlar" sebebiyle ancak 5. gününde açıklanabilmiş ve Buttigieg, yüzde 26,2 ile birinci olurken, Sanders yüzde 26,1 ile ikinci sırayı almıştı.

ABD'de seçim süreci

ABD'de 4 yılda bir yapılan başkanlık seçimleri geleneksel olarak Cumhuriyetçi Parti ile Demokrat Partinin adayları arasında geçiyor. Yarışa katılan bazı küçük partilerin ve bağımsız adayların başkanlık sürecinde herhangi bir etkileri bulunmuyor.

Bu yılki seçimlerde Demokrat 9 isim halen yarışa devam ederken, Cumhuriyetçiler ise mevcut Başkan Trump etrafında birleşmiş durumda.

Partiler çok sayıda aday adayının katıldığı ve yaklaşık 5 ay süren ön seçim sürecinin sonunda, parti kongrelerinde kimin başkan adayı olacağını belirliyor.

Ön seçim sürecinde parti toplantıları ve sandık başına gidilerek yapılan seçimler olmak üzere, her eyaletin kendi parti yönetiminin belirlediği iki tip seçim uygulanıyor.

Ön seçim sürecinin ardından Demokrat Parti 13-16 Temmuz'da Milwaukee'de, Cumhuriyetçi Parti ise 24-27 Ağustos arasında Charlotte'de kendi başkan adayını resmen açıklayacak.

3 Kasım Salı günü yapılacak başkanlık seçimlerinde seçmenler esas olarak destekledikleri partinin delegelerine oy verecek ve ABD'de "Delegeler Kurulu" adı verilen bu sistemde, her eyalete farklı ağırlıklarla dağıtılmış toplam 538 delege belirlenecek. Bu sayının yarıdan bir fazlasına, yani 270 delegeye ulaşan aday başkan olacak.

Editör: Uğur EKİNCİ