Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Konseyi toplantısının ardından Libya bağlamında bir Türk denizcilik şirketinin yaptırım listesine alınmasına "Bizim nazarımızda hiçbir değeri yok" ifadeleriyle tepki gösterdi.

Bakanlık, AB Dış İlişkiler Konseyi Toplantısı sonucunda Libya bağlamında bir Türk denizcilik şirketinin yaptırım listesine alınması hakkında açıklama yayımladı.

Açıklamada, "AB Dış İlişkiler Konseyinin bugünkü toplantısı sonucunda Libya bağlamında bir denizcilik şirketimizin de yaptırım listesine alınmasının bizim nazarımızda hiçbir değeri yoktur." ifadelerine yer verildi.

AB'nin İrini Operasyonu'nun, Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'i ödüllendirirken, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Libya hükümetini ise cezalandırdığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Ülkemizin meşru hükümete yaptığı yardımlar ambargo ihlali olarak nitelenirken, BAE başta olmak üzere darbeci Hafter'e BMGK kararları hilafına karadan ve havadan silah gönderen ülke ve şirketlerin görmezden gelinmesi AB'nin taraflı tutumunun açık bir göstergesidir."

Açıklamada, bu tutumuyla AB'nin, uluslararası meşruiyetten yana bir tavır takınmak yerine, saldırganı mükafatlandıran İrini Harekatı'yla ortaya koyduğu çifte standartlı tutumunu sürdürmekte ısrar ettiği görüldüğü belirtildi.

Doğu Akdeniz'de tansiyonun düşürülmesi için gayret gösterilen bir zamanda böyle yanlış bir kararın alınmasının "son derece talihsiz" olduğu vurgulanan açıklamada, "AB bölgede güvenlik ve istikrar istiyorsa bu taraflı tutumundan vazgeçmeli, Türkiye ile istişare ve iş birliği içinde hareket etmelidir." ifadeleri kullanıldı.

Brüksel'de dün yapılan AB Dış İlişkiler Konseyinin ardından düzenlenen basın toplantısında, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, BM'nin Libya silah ambargosunu ihlal ettiği iddiasıyla Türkiye, Ürdün ve Kazakistan'dan üç şirkete ve insan haklarını ihlal ettiği için de Libya vatandaşı iki kişiye yaptırım kararı aldığını açıklamıştı.