24-26 Nisan tarihleri arasında Manavgat Belediyesi’nin ev sahipliğinde Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali düzenleniyor. Bu etkinlik aynı zamanda bir hafıza şöleni… Girit kökenli yurttaşların tarihsel izleriyle şekillenen Side, bu üç günlük zaman diliminde Akdeniz’in ve Doğu Akdeniz kültür mirasının da temsilcisi olacak.
Bu festival ile ilgili İstanbul Melas Hotel’de yapılan tanıtım toplantısında, Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, Side’yi sadece bir turizm noktası değil, bir kültürler buluşma merkezi diye tanımlayarak “Geçmişin izlerini geleceğe taşıyacak, tarihin ve lezzetin buluştuğu bir şölen” İfadesini kullandı.
Tarihle Harmanlanan Lezzet ve Ezgi Şöleni
Antik çağların zamanla yarıştığı Side’de, Apollon’un sütunlarının altında bir başka tarih daha yankılanıyor bu yıl: Ege’nin karşı kıyısından gelen bir hatıra... O göçlerin, dostlukların, ayrılıkların adası Girit… Şimdi Manavgat’ın kalbinde, geçmişle geleceği buluşturan büyük bir buluşmaya hazırlanıyor. Manavgat geçtiğimiz yıl 5,7 milyon turist ağırlamış, 6,65 milyar dolarlık turizm geliriyle Türkiye'nin toplam turizm gelirinin %10’undan fazlasını üretmişti. Bu denli güçlü bir altyapı, şimdi kültürle ve sanatla daha da perçinleniyor.
24 Nisan Perşembe, dokuz çeşmeden başlayan kortej yürüyüşü, Apollon Tapınağı’na kadar uzanacak. Ardından Girit Halk Dansları Topluluğu ile Manavgat Belediyesi Folklor Ekibi, tarihle bezeli taşların üstünde ayak seslerini duyuracak. Girit ezgileriyle Türk müziğinin harmanlandığı mini konser, açılış törenine duygu katacak.
“Side’den Girit’e Kültür Sohbeti”
Ve elbette sohbetler… Oyuncu Veysel Diker’in moderatörlüğünde gerçekleşecek “Side’den Girit’e Kültür Sohbeti” başlıklı söyleşide, turizm öncüleri ile yerel yöneticilerden, Hanya’dan gelen konuklara kadar bir yelpazede kültürel bağlar konuşulacak. Günün finalinde sahne, platin plak ödüllü Yunan sanatçı Sofia Vossou’ya emanet olacak.
Uluslararası diasporik miras sempozyumu
25 Nisan Cuma sabahı, Side Elegance Otel’de Giritliler ve diasporik miras üzerine uluslararası bir sempozyum düzenlenecek. Öğleden sonra ise festivalin gastronomik kalbi atacak: Antik Liman’da, aralarında Maria Ekmekçioğlu, Pasquale Lembo, Ioannis Koufos ve Esat Özata gibi usta şeflerin yer aldığı tadım etkinlikleri, Girit mutfağının lezzet haritasını Side’ye taşıyacak.
“Girit’ten Side’ye Lezzet Yolculuğu” söyleşisi
Aynı gün, Side Apollon Tapınağı’nda “Girit’ten Side’ye Lezzet Yolculuğu” söyleşisi ile sofraların ardındaki hikâyeler gün yüzüne çıkacak. Gecenin finalinde Chrysoula Stefanaki, Girit ezgilerini duygularla harmanlayarak antik taşlara fısıldayacak.
Girit yemekleri sofralara giriyor
26 Nisan Cumartesi günü yine sempozyumla başlayacak, ardından Antik Liman’da Sideli kadınlar ile şeflerin birlikte yorumladığı Girit yemekleri sofralara sunulacak. Ziyafetin ardından dans ve müzik grupları, limanı neşeli bir karnavala çevirecek. Side Kültür Evi’nde ise Zorba filmi gösterilecek. Nikos Kazantzakis’in romanından uyarlanan bu kült eser, izleyenleri hem Girit’e hem insan ruhunun en derin kıyılarına götürecek.
Aynı gün, “Manavgat ve Girit” söyleşisiyle Giritlilerin Anadolu’daki serüveni konuşulurken; gece, Necati ve Saykolar’ın enerjik konseriyle sona erecek.
Festival Girit’le kardeşliğe uzanan bir köprünün inşası
Bu festival, yalnızca dans, müzik ve yemeklerden ibaret değil; aynı zamanda Girit’le kardeşliğe uzanan bir köprünün inşası. Başkan Kara’nın belirttiği gibi Manavgat artık sadece yaz mevsiminin değil, yılın 12 ayı boyunca yaşanacak bir destinasyon olmayı hedefliyor. Doğasıyla, gastronomisiyle, kültürel zenginliğiyle sürdürülebilir turizmin öncülerinden biri olmaya aday.
Özetle,
Festivalin vizyonu tarih ve lezzeti yansıtıyor. Girit’ten esen rüzgâr, Side’nin tarih kokan taşlarına dokunuyor. Bu rüzgârda yalnızca kekik ve zeytinyağı değil, dostluk, barış, geçmişin hüznü ve geleceğin umudu da var. Şimdiden not edin: Nisan sonunda Side’de tarih bir kez daha can bulacak.