Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Barrot ile Bourita’nın gerçekleştirdiği görüşmede Orta Doğu ve Afrika’daki gelişmelerin yanı sıra bölgesel ve küresel meseleler kapsamlı şekilde değerlendirildi.
Görüşmede iki bakanın, Fransa ile Fas arasında son dönemde yakalanan “eşi benzeri görülmemiş dinamikten” memnuniyet duydukları ve mevcut işbirliğini daha da güçlendirme arzusunda oldukları aktarıldı.
Açıklamada, Bakan Barrot’nun Fransa’nın Batı Sahra konusundaki tutumuna dair şu değerlendirmelerine yer verildi:
"Bu meselenin çözümü, Fas egemenliği altında bir özerklik çerçevesinde ele alınmalı. Fransa'nın, Fas'ın 2007'de teklif ettiği ve giderek uluslararası alanda geniş bir mutabakat oluşturan 'özerklik planına' ilişkin tutumu net ve sabittir. Bu (özerklik planı), Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararlarına uygun olarak adil, kalıcı ve müzakere edilmiş bir siyasi çözüme ulaşmak için tek temeli oluşturmaktadır."
Barrot ve Bourita ayrıca, iki ülkenin Afrika kıtasındaki işbirliğini ortak bir yol haritası çerçevesinde ilerletmek istediğini dile getirdi.
BATI SAHRA ANLAŞMAZLIĞI VE CEZAYİR'İN TEPKİSİ
Fransa’nın Batı Sahra konusundaki tavrı, bölgedeki diğer aktörlerden tepki gördü. Cezayir, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Temmuz 2024’te Fas Kralı 6. Muhammed’e gönderdiği mektupta Batı Sahra’nın “Fas egemenliği altındaki özerklik planı” ile çözülebileceği yönündeki açıklamasına sert tepki gösterdi.
Cezayir Dışişleri Bakanlığınca yapılan açıklamada, Fransa’nın bu yaklaşımı “uluslararası hukuka aykırı” olarak nitelendirilirken, Fas ile Fransa arasındaki yakınlaşma “yeni ve eski sömürgeci güçlerin ittifakı” şeklinde değerlendirildi.
Ayrıca Cezayir, Fransa’nın tutumuna tepki olarak Paris’teki büyükelçisini geri çekme kararı aldığını duyurdu.