Çocukluk döneminde özgüvenin sağlıklı gelişimi, bireyin ilerideki hayatında büyük bir rol oynar. Ancak bazı çocuklar, çeşitli nedenlerle özgüven bozuklukları yaşayabilir. Bu bozukluklar, sosyal ilişkilerden akademik başarıya kadar birçok alanda olumsuz etkiler yaratabilir. Aşağıda, çocuklarda özgüven bozukluğunun gelişmesine yol açan başlıca risk faktörleri ele alınmıştır.

Risk Faktörleri:

1. Aile Dinamikleri: Aile, çocuğun özgüven gelişiminde büyük rol oynar. Sürekli eleştiri, aşırı disiplin veya ilgisizlik gibi negatif aile dinamikleri, çocuğun kendini yetersiz hissetmesine neden olabilir. Ebeveynler arasındaki çatışmalar da çocuklarda özgüven kaybına yol açabilir.

2. Ebeveynlik Tarzı: Aşırı korumacı ya da otoriter ebeveynlik, çocuğun bağımsızlık geliştirmesini engelleyebilir. İlgisiz ebeveynler ise çocukların sınırlarını öğrenmesine ve kendine güven geliştirmesine fırsat tanımaz, bu da özgüven sorunlarına yol açabilir.

3. Akademik Başarı Baskısı: Sürekli yüksek akademik başarı beklentisi, çocuklarda başarısızlık korkusuna ve özgüven kaybına neden olabilir. Mükemmeliyetçi çocuklar, küçük hataları bile büyük bir başarısızlık olarak algılayabilir.

4. Akran İlişkileri ve Zorbalık: Akranlar tarafından dışlanma veya zorbalık, çocukların kendilerini değersiz hissetmesine neden olabilir. Bu tür sosyal baskılar, özgüven bozukluklarının yaygın sebeplerindendir.

5. Travmatik Deneyimler: Ailede yaşanan boşanma, hastalık veya kayıp gibi travmatik olaylar, çocuklarda özgüven kaybına neden olabilir. Travmatik deneyimler, çocukların kendilerini güçsüz ve yetersiz hissetmelerine yol açar.

6. Sosyal Medya ve Medyanın Etkisi: Sosyal medya, çocuklarda mükemmeliyet algısı yaratarak kendilerini sürekli başkalarıyla kıyaslamalarına sebep olabilir. Bu kıyaslamalar, özgüvenin düşmesine ve beden imajı bozukluklarına yol açabilir.

Sonuç: Çocukluk döneminde özgüven bozuklukları, hem bireysel hem de çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle gelişebilir. Ebeveynler ve öğretmenler, çocuklara sevgi dolu, destekleyici bir ortam sağlayarak ve onları gerçekçi beklentilerle yönlendirerek özgüvenin sağlıklı gelişimini destekleyebilirler.