Dünyada hiçbir teşkilat lidersiz yürümez. Başarıya ulaşamaz.

CIA, dünyanın en güçlü ve yaygın haber alma teşkilatıdır.

Bu teşkilat sadece haber almaz.

 Aynı zamanda her türlü operasyon yaparak da dünyada siyasete ayar verir.

En büyük yardımcısı da İsrail haber alma teşkilatı MOSSAD dır.

Bu iki organizasyonun lideri de PENTAGONdur. Her ne kadar hukuken ABD başkanına bağlıysa da,

Başkan dahil bu teşkilatların efendisi küresel emperyalizmin başı ABD deki Yahudi lobisidir.

Onlar bir yandan dünyanın geleceğini yönlendirirken, bir yandan da riskleri takip edip, yok eder.

İşte, Bu risklerin takibi CIA-MOSSAD ikilisinin görevidir.

Bu konuda eli silahlı kuruluş PENTAGONdur. ABD, elindeki silahları mutlaka caydırıcı olarak ayarlar.

Dünyanın en güçlü, Nükleer, Biyolojik, Kimyasal (NBC) silahların yanında,

Konvansiyonel silahları da caydırıcı olarak üretir.

Kendi dışındaki ülkelere de bu silahların üretimini yasaklamıştır.

Tabii buna rağmen güçlü ülkeler, NBC silahlarını üretmeye devam ediyor.

Tabii ki Dünyanın NBC üreticisi ülkeler her şeye rağmen anlaşmayı dinlemiyor.

Caydırıcı fonksiyonlarını devam ettiriyorlar.

Dünyada sadece İslam ülkelerine NBC yaptırmıyorlar.

Çünkü en kolay sömürülen ülkeler Türkiye dahil, İslam ülkeleridir.

Bunların da liderlerini yöneterek sömürüye devam ediyorlar.

                ***

Türkiye, 15 Temmuzdan sonra, devletin bekası tehlikeye girdi diye,

Bilhassa Devlet Bahçeli ve derin ülkücüler yoluyla, Erdoğan ikna edilerek  silahlanmaya başladı.

Yapay zeka üstünlüğü kurarak, en modern ve caydırıcı, konvansiyonel silah ta başarı sağladı.

Bilhassa Pentagonun, BOP planı, Türkiye’yi bölüyor ve güçsüz hale getiriyordu.

Cumhur İttifakının emperyalizmden bağımsız hareketi  Türkiye’nin çevresini tehlikeye soktu.

Çevre ülkelerde savaş başlaması, bu bahane ile özellikle de S-400 savunma füzeleri,

Emperyalizmi korkuttu. ABD, çevremizde çok miktarda Üsler kurmaya başladı.

Türkiye de daha çok silahlanma ihtiyacı duydu.

Bildiğimiz kadarı ile bu günkü silah gücümüz. Savunma ihtiyacımızı giderecek kadardır.

                ***

Ama Küresel sömürücüler, Dünyada kontrol edemeyecek ülke istemiyorlar.

Bu bakımdan Türkiye gözlerine batmaktadır.

Onun için, önce eski devlet kuruluşlarına yerleştirdikleri, CIA ajanları,

Mesela, Milli eğitim, Eski MİT, eski özel harp dairesi, emniyet, üniversiteler,

Ayrıca sivil toplum kuruluşları, özellikle tarikatlar, cemaatler,  dernekler, vakıflar,

Silsile olarak devam eden Mason dernekleri, Lions ve Rotary klüpleri yoluyla,

Hem Türkiye’de siyaseti yönlendiriyorlar.

Hem de halkın gerek siyasi ve gerse de sosyal yapısını bozuyorlar.

Ayrıca kültürel dejenerasyon, dini karışıklık, ekonomik vurgun,  marka baskısı ile halkı yönlendiriyorlar

Türk milletinin mayasını bozuyorlar.

Şunu anlıyoruz. CIA, Erdoğan ve Bahçeli ile savaşıyor.

Çünkü, Türkiye’yi kaybetme telaşı içindedir.

O halde Milli birlik ve beraberliğimiz, vatanımızın korunması ve yaşatılması için,

Cephemizi düşmana karşı birleştirip savaşmak gerekiyor.

Düşman dedikodu ve propagandasına karşı nefsimize basıp,

Erdoğan ve Bahçeliyi korumalıyız bu bir milli görevdir.

Bunu idrak edemeyenlere acıyıp, uyan demek lazımdır.

Bu ülke giderse biz, ailemiz ve bütün millet gider. En önemlisi devlet gider. Allah korusun.