Bir siyasi partiye üye olmak, aidiyet duygusu geliştirmek, aynı ideolojiyi benimsemek ve kendi düşünce yapısına uygun yol arkadaşları ile siyaset yapmak kişinin demokratik ve anayasal hakkıdır. Ahenk içinde olduğunda gayet de zevkli iştir. Buraya kadar her şey doğal normal ve olası.
Bir güruh var, sayıları yadsınamaz. Özellikle altmış yaş ve üstü kadınlardan oluşan bu grup CHP’li. E ne var bunda? İleri yaşta olanlar elini eteğini her şeyden çekip evde mi otursunlar? Tabi ki oturmasınlar ama kendileri dışındaki insanlara saygıyı kaybetmesinler. Siyaset yapmak vatandaşa çemkirmek, bağırmak, hakaret etmek, küçümsemek, aşağılamak ve azarlamak değildir…
Bahsi geçen grup siyaseti/ siyaset yapmayı neresinden anladılar bilinmez ama durum kısaca şöyle:
Bu teyzeler tek iken de toplu halde iken de öfkeliler ve bir anda kalabalık oluyorlar. Ankara’da yaşayan biri olarak bana binlerce insanın okuyacağı bu yazıyı yazdırıyorlar çünkü rahatsız ve üzgünüm.
Toplu taşımların sahibi bunlar. Her saat her durumda herkes onların son ses telefon konuşmalarını dinlemek zorunda. Kavga kıyamet bela okumalar devlete millete küfretmeler sağa sola sataşmaların ötesinde; Hükümeti eleştirirken Cumhurbaşkanına ağız dolusu küfürler havada uçuşuyor. Biri de çıkıp diyemez; “Cumhurbaşkanlığı devletin makamıdır hakaret edemezsiniz!” Kavga çıkarırlar. “Vay sen AKP’li misin seni troll seni!”
Gençlerle zaten hep kavgalılar. Yorgun argın otobüste metroda ayakta, sırtlarında ağır çantalarla yolculuk yapmaya çalışan gençlerin telefonla oyalanmaları bile suç bu vandal teyzelere göre.
“Z kuşağıymış, bunlar mı bizim geleceğimiz, şu tiplere bakın işleri güçleri telefonla böyle yapa yapa aptal oldular iyice!” ( Bu sözlere gençler asla ses çıkarmazlar defalarca şahit oldum!) Bir hakarette Z kuşağına yapıştırıldı böylece…
Sıra başı örtülü gençlere geldi. “Saçınız batsın! Hep sizin yüzünüzden memleket bu hale geldi! Yobazlar! Gericiler! Örümcek kafalılar!”
Örtülü kızlardan da ses yok. Saygılarını koruyorlar. Biri karşılık verecek oldu otobüsten indirdiler. Huzur yok, vermezler çünkü onlar CHP’li Vandalist Teyzeler…
Sıra Ekrem İmamoğlu olayında. Teyzelerin ellerinde çizelgeli kağıtlar. İsim telefon numarası mail adresi vb. İletişim bilgileri yazılacak ve bir de imza boşluğu var kağıtta… Kolumuzdan tutup silkeleyerek “İmza attın mı sen İmamoğlu için? Oy kullandın mı?!” Tüm otobüs sessizce yüzüne bakıyoruz teyzenin. Nasıl öfkeli mimikler, çenesi titriyor, ucu kınalı dibi beyaz saçları diken diken olmuş. Sıra bana geldiğinde kağıdı imzalamak gibi bir mecburiyetimin olmadığını söyledim. Valilik izni var mı imza toplamak için onu sordum. Öfkesi kabardı, kağıdı kendine çekti ve homurdanarak şoföre bağırarak otobüsten indi. İnerken beni Atatürkçü olmamakla suçladı. Herkes bana bakıyordu. Kadının üstümde oluşturduğu baskı, bu davranışın toplum içinde yapılması ve hiç tanımadığım insanların önünde kendimi izah etmeye çabalarken çok kötü hissetmem işin cabası oldu. Ne gerek var ki bu tür gerginliklere? Sen kimsin nesin misyonun ne senin, sana mecbur muyuz biz? Hangi hakla pervasızca gençlere hakaret ediyorsun? İnsanları köşeye sıkıştırıp imza vermeyeni ifşa ediyorsun? Devleti yerin dibine gömüyorsun… Bir değil iki değil ilk değil son değil… Bıktık… Valilik neden izin veriyor bu imza toplama işine? Bu yaştaki insanların tapu daireleri dahil sağlık raporları olmadan imzaları geçersiz. Bunlar bize sokakta ahkam kesiyor! Bela okuyor! Neler oluyor! Ne oluyor!
Milli Bayramlarda Anıtkabir ziyaretleri ayrı bir eziyet… Mini etek giyip gelen kızlara sataşırlar. “Utan utan ! Atamın huzuruna böyle gelemezsin! Ayıp be!” Genç kız şaşkın ve sessiz. Korku gezegeni teyzeler. Başı kapalıya :”Ak Parti yolluyor bunları otobüslerle! Niyetleri Ata’mı ziyaret değil siyaset! Allah b…… versin!” ( ve diğer küfürler)
Kabrinde Atamıza saygılı olan sen misin şimdi? Bu bağırışları, hakaret ve küfürleri git babanın mezarında yap bakalım! Bu mu senin Atatürkçülüğün?
İşte bu zihniyet sözüm ona “Halkçı”, sözüm ona “Demokrat” “Eşitlikçi”, ”Özgürlükçü”… Geçiniz bunları! Sokakta insanlara durup dururken saldırmak, sözlü taciz, psikolojik şiddet, baskı, otorite kurma çabası, tahakküm ve diktatöryal davranışlar işte bu CHP’nin VANDALİST TEYZELERİNDEN geliyor. Bir de iktidara geldiğini düşünün bunların! Bu kadrolarla bu tabanla! Vay halimize, döver bunlar vatandaşı!
Buradan bir çağrı yapmanın vaktidir:
CHP Kadın Kolları, CHP Kadın Milletvekilleri, CHP Yönetimi lütfen bunları ehlileştirmeden eğitmeden sakinleştirmeden halkımızın içine salıvermeyin. Parti içi eğitiminiz yok mu sizin? Bu kadınların sokaklarda özellikle de seçim zamanlarında yapmadıkları rezillik kalmıyor. Atatürkçülük bunların tekelinde sanki, bir sayfa kitap okumadan Türkiye’nin aydını sayıyorlar kendilerini, her şeyi bunlar biliyor, hepimizi bunlar yönetiyor. Ali kıran baş kesen olmuşlar. İteleme kakalama fiziki şiddet boyutuna dayandı. Ankara sokaklarında fiili bir CHP’li teyze anarşisi var. Kalbur üstü CHP’li yönetici hatun kişiler lütfen şu teyzelere sahip çıkın. Sizler rengarenk ceketlerinizle sahne seremonilerinde “parlaaa!” Diye şarkı çığırıp boy gösterirken bunlar bizi ısırıyor sokakta…
Lütfen ama lütfen CHP!!! ricamız olur. Sizden farklı düşünenlere şiddet uygulamayın. Demokratik zeminlerde tartışalım, konuşalım, bir araya gelelim ama lütfen şu kavgacı ve tehditkar üslubu bırakınız. Bu tavrınızla değil ülke yönetmek, ülke yönetmeye talip bile olmayınız.
Sokak dostlarımız yaşasın bunları toplatın ey hükümet!
Atatürkçülük CHP’nin yedek kulübesi değildir! Babasının mirası anasının malı değildir! Her CHP’li Atatürkçü olmadığı gibi her Atatürkçü de CHP’li değildir, CHP’li olmaya da mecbur değildir! CHP’nin Vandalist Teyze şiddetine hayır !!!
Değerli okurlar, esen kalınız…