CHP'nin 21. Olağanüstü Kurultayı Ankara'da başladı. Genel başkanlık ve Parti Meclisi seçimlerine tek aday olarak katılan Özgür Özel'in BİN 171 bin oyun tamamını alarak yeniden genel başkan seçildi.
ÖZEL YENİDEN GENEL BAŞKAN
CHP'nin 21. Olağanüstü Kurultayı'nda, Özgür Özel yeniden Genel Başkan seçildi.
Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde "İrade Milletindir" sloganıyla düzenlenen CHP 21. Olağanüstü Kurultayı'nda 12.30'da başlayan oy kullanma işlemi, 14.25'te tamamlandı.
Oy sayımının ardından kurultayda tek aday olan Özgür Özel, 1171 oy alarak yeniden CHP'nin Genel Başkanı oldu.
Kurultayda, 1323 kayıtlı delegeden 1276'sı oy kullandı. Kullanılan oylardan 1171'i geçerli sayılırken, 105 oy geçersiz kabul edildi.
CHP delegeleri, partinin genel başkanını belirlemek için oy kullanacakları kurultayda, aynı zamanda Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelerini de seçmek için sandık başına gidecek.
Kurultayda, divan başkanlığını Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu üstlenecek. Seçimler çarşaf liste yöntemiyle yapılacak ve CHP'nin mevcut lideri Özgür Özel’in listesiyle İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın anahtar listesi arasında kıyasıya bir yarış bekleniyor.
PARTİ MECLİSİ SEÇİMLERİ VE ANAHTAR LİSTE REKABETİ
CHP'nin 60 kişilik Parti Meclisi için yapılacak seçimlerde, en kritik mücadelelerin yaşanması bekleniyor.
Bu seçimde, partinin geleceği açısından önemli bir yönetime sahip olacak isimler belirlenecek. Özgür Özel’in PM’de yer almasını istediği isimleri sunacağı anahtar liste ile mevcut yönetimi eleştiren isimlerin oluşturduğu "Denge ve Denetleme Listesi"nin mücadele edeceği ifade ediliyor.
İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı’nın liderliğindeki bu alternatif liste, CHP’nin daha farklı bir yolda ilerlemesi gerektiğini savunan bir grubun birleşiminden oluşacak.
BERKAY GEZGİN ÖZGÜR ÖZEL'İN ANAHTAR LİSTESİNDE
Saraçhane gösterileri sonrası tutuklanan, "Her şey çok güzel olacak" sözlerinin sahibi Berkay Gezgin, Özgür Özel'in Anahtar Listesi'nde yer alacak.
İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi olan Bahadır Erdem partisinden istifa ettiğini kamuoyuyla paylaşmıştı. Erdem, istifa açıklamasında, İYİ Parti’nin İstanbul ve Ankara'da da aday çıkarma kararının, “iki ilin muhalefette kalmasını riske attığını” belirtmişti. İYİ Parti'den istifa edip CHP'ye geçen Bahadır Erdem'in de anahtar listede olacağı belirtiliyor.
Bir diğer isim ise Emine Uçak Erdoğan ve Eski grup başkanvekillerinden Engin Özkoç ile Demokrat Parti'den CHP'ye geçen Salih Uzun'un da anahtar listede kendine yer bulması bekleniyor.
Mahmut Tanal,
KILIÇDAROĞLU KURULTAYA KATILIM GÖSTERDİ
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultayda nasıl bir tutum sergileyeceği de merak konusu. Bir önceki kurultayda şaibe iddialarını gündeme getiren Kılıçdaroğlu, bu süreçte aday olup olmayacağı konusunda ipuçları verdi. Son açıklamalarında aday olmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, kurultaya katılacak ve süreçle ilgili söz sahibi olacak. CHP'nin eski genel başkanları Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın'ın da kurultaya katıldı.
PARTİ İÇİNDE DEĞİŞİM BEKLENTİSİ
Kurultay, sadece yeni bir genel başkan seçimi değil, aynı zamanda parti içindeki değişim ve dönüşümün de simgesi olacak. Parti Meclisi seçimleri ve disiplin kurulu üyelikleri için yapılacak oylama, yeni yönetim anlayışının şekillenmesine olanak tanıyacak. Bu değişimin, CHP’nin geleceği açısından nasıl bir yol haritası çizeceği, seçim sonuçlarıyla netleşecek.
Kayyum Tehdidi ve Yolsuzluk İddiaları
-
Olağan Kurultay, önceki kurultayda yaşanan şaibe iddialarının ardından gerçekleşiyor. CHP'nin içinde bulunduğu bu tartışmalı süreç, partinin kayyum atanma ihtimalini gündeme getirmişti. Yapılacak kurultay, CHP’ye kayyum atanmasının önüne geçmek adına büyük bir önem taşıyor. Bu yüzden, kurultay süreci sadece CHP’nin içindeki değişimi değil, aynı zamanda partinin kamuoyundaki güvenilirliğini de etkileyecek.
ÜÇ ADAYDAN BİRİ YARIŞTAN ÇEKİLDİ
Genel başkanlığa Özgür Özel'le birlikte Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve eski milletvekili Berhan Şimşek aday olacağını açıklamıştı.
Ümit Uysal adaylıktan çekildiğini açıkladı. Uysal, adaylık kararından vazgeçmesiyle ilgili olarak, "Açıklayamayacağım gelişmeler nedeniyle adaylıktan çekildim." dedi.
Diğer adaylardan Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama adaylığını duyururken, “Önümüze olmazları koyanlara, olmayacak işlere girişenlere, normalleşip yumuşayanlara, CHP belediyelerinin kapılarını kayyumlara açanlara, muhalif hiçbir sese tahammül edemeyenlere, parti kimliğimiz ve mücadelen ruhumuza halel getirenlere, incinen ama incitmeyenler olarak cesurca ve mertçe söyleyecek sözümüz var." dedi.
Berhan Şimşek, kurultayda yeterli imzayı toplayamadığı için aday olamadı. Kurultayda tek aday Özgür Özel oldu.
İMAMOĞLU'NDAN KURULTAYA MESAJ
Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP'nin olağanüstü kurultayına mesaj gönderdi. İmamoğlu mesajında şu ifadeleri kullandı:
"Partimizin 21. Olağanüstü Kurultayı her açıdan olağanüstü bir dönemde toplanıyor.
Milletimiz bugün ağır bir kuşatma altındadır. Bu kuşatma hukuk ve demokrasiye bağlı olmadığını açıkça ilan eden, kendisini devletin sahibi gören baskıcı bir iktidarın kuşatmasıdır. Bu iktidar, karşısında rakip aday istemiyor, rakip parti istemiyor, serbest ve adil seçimler yapılsınistemiyor.
Tek dertleri var; ekonomiden sağlığa, eğitimden adalete kadar her alanda ülkeyi felakete sürükleyen tek adam sistemini ayakta tutabilmek. Fakat hiçbir baskıcı sistem, millete rağmen ayakta kalamaz. Milletin haysiyeti, kendi iradesine ve geleceğine sahip çıkma kararlılığı her türlü zorbalığın üstündedir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultayları ilk günden beri bu haysiyetin, bu kararlılığın simgeleştiği, bu mücadelenin şekillendiği yerler olmuştur.
Hiç kuşkum yok, kurultayımız bugün de aynı yolu izleyecektir. Partimiz, millî görevini tamamlama gereğini her görüşün üstünde tutacak, Cumhuriyetimizin temel ilkeleri doğrultusunda özveriyle, kararlılıkla yürüyecek ve muhakkak başaracaktır. Sonuna kadar birlikte yürüyeceğimiz bu onurlu yolda karşımıza çıkaracakları zorluklar, yaşatacakları eziyetler birer teferruattan ibarettir. Bu duygularla, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’e ve bütün kurultay delegesi yol arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar, başaracağız!Haksızlığı, zorbalığı yeneceğiz. Özgürlüğün, eşitliğin, kardeşliğin iktidarını hep birlikte inşa edeceğiz. Kararlı tavrınız, mücadeleniz için size teşekkür ediyor; milletimize umut ve cesaret vereceğine inandığım kurultayımızın hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum."
ÖZGÜR ÖZEL'DEN AÇIKLAMALAR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurultayda konuşuyor. Özel şunları söyledi:
"Bu kurultay yapılamasın diye kumpası boşa çıkarıp, Arena Salonu'na cevap süresini bekletip kurultay ilanını boşa çıkarmaya çalışıp, hesapları boşa çıkarıp, 81 ilden 973 ilçeden buraya gelip tertemiz iradelerini lekelemeye çalışan kumpasçılara karşı CHP'nin tarihini, bugününü, yarınını, iradesini ve geleceğe yönelik olarak bu ülkenin teminatı olduğu gerçekliğini gösteren arkadaşlarım, hoşgeldiniz.
Yarım asırdır iktidar yüzü görmese de partiyi omuzlayan, taşıyan, aynı yolu yürümekten onur duyduğum örgütüme hoşgeldiniz. Milletin kendisiyle milletle ittifak yapan, Türkiye ittifakına inananlara, Türkiye'nin bütün demokratlarına merhaba. 19 Mart darbesine direnmek için sokaklara inen on milyonlara, hukuksuzca hapiste tutulan Ahmet Özer'e, Rıza Akpolat'a, Alaattin Köselere, Resul Emrah Şahan'a, Mehmet Murat Çalık'a, belediye meclis üyelerimize, Çiğdem Mater'e, Osman Kavala'ya, Tayfun Kahraman'a, Can Atalay'a, tüm siyasilere, genel başkanlara, eş genel başkanlara ve İBB'nin seçilmiş başkanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir sonraki Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na merhaba.
Ekrem Başkan İstanbul'un iradesini yasak tanımayan, engel tanımayan, kendi geleceklerine umut olan genç kardeşlerime, hapishanelerde tutulan genç kardeşlerime, annelerine babalarına merhaba.
"NEDEN BURADAYIZ?"
Atatürk'ün partisine, Türkiye'nin bir sonraki Cumhurbaşkanı'na yönelik sivil darbe girişimine direndiğimiz günlerde olağanüstü kurultayımızı yapıyoruz. Partimize kayyum atama planını bertaraf etmek, CHP'nin ne demek olduğunu göstermek için buradayız. 1,9 milyona ulaşan üyelerimizin, milyonlarca vatandaşımızın gelecek hayallerini savunmak için buradayız.
CHP kurucu bir partidir. Kısa zamanda büyük bir kalkınmayı başaran, pek çok insan hakkını yurttaşlarına tanıyan partidir. İstese tek parti olarak devam edecekken, çok partili demokratik rejimi inşa eden partidir.
Demokrasiye inancımız sonsuzdur. Millet karar vermiş, partimiz 47 yıl tek başına iktidar olamamıştır. AK Parti 23 yıldır yönetme yetkisi almıştır. Kimin demokrat kimin olmadığına, kaybettiğine ne yaptığına bakarak karar verilir. Biz bugün kazandığında nasıl davranan, kaybettiğinde nasıl davranan anlayışı mahkûm etmek için buradayız.
Tam 1 yıl önceki seçim gecesi, bazılarınızın yanından, partimize ulaşan tüm yolların insan seli olduğu, ışıkların coşkuyla yandığı o akşam, pek çoğunuz televizyondan yaptığımız konuşmayı dinlediniz. Birlik ve beraberliğe sahip çıkacağımızı, kucaklaşmayı sağlayacağımızı, tevazunun kazandığını, bu sonuçların bir görev olarak seçmenin bize açtığı kredi olarak gördüğümüzü söylemiştim. Kafasında bavullarını toplayıp gitmeye karar veren gençler bizi beklemeye geçtiklerini söylemiştim, işte o gençler için buradayız.
"İKTİDARA YÜRÜDÜĞÜMÜZÜ ONLAR DA GÖRDÜ"
Belediye başkanlarımız aslanlar gibi çalıştılar. Tarihin en büyük ekonomik krizlerinden birisinde görev sosyal belediyeciliği öne çıkaran başkanlarımıza düşmüştü. O başkanlar kent lokantaları, kreşler açtılar, veresiye defterindeki borçları sildirdiler, yoksul ailelerin çocuklarına burs verdiler, sosyal yardım götürdüler. İlk 6 aylık performansları sonucu yüzde 38 ile seçilen belediye başkanlarımızın yüzde 49'a yükseldiğini gördük. O günden sonra artık CHP'nin belediyecilik üzerinden halkla kurduğu temasın, şefkatli sıcak elin, kapsayıcı dilin CHP'yi emin adımlarla iktidara taşıdığını biz de gördük, onlar da gördü.
"CHP BİRİNCİ PARTİ"
Karşımızda muhataplarımız, ülkeyi yönetme yetkisini elinde bulunduranlar ne yaptı? İktidar partisi ilk kez kaybettiği seçimlerden sonra kaybetme sınavından geçemediğini dünyaya göstermiştir. Bizimle hizmetle yarışacak cesaretleri yoktu. Onun yerine kamu gücünü rakiplerine karşı kullanarak hem belediyelerimizi hem muhalefeti sindirme gayrertine giriştiler. Yeni kavgalar yaratarak koltukta kalabileceklerini zannettiler. Asgari ücretlilere, emeklilere haklarını vermek yerine gelir adaletsizliğini derinleştirdiler. Demokrasiyi tren gibi görenler, yenildikleri seçimden sonra o trenden inmeyi tercih ettiler. Arkasında millet desteği bulunmayan, despot bir rejimi kurmak için adımları sistematik olarak atmaya başladılar. Yaşadığımız Saraçhane sürecinden önce yapılan tüm anketlerin mart ayı ortalamasında CHP bugün de Türkiye'nin birinci partisi.
İlk olarak temmuz 2024'te AK Partili belediyelerin ödemediği SGK borçalarını faiziyle tek seferde tahsil etme hazırlığına girdiler. Ardından yoksul ailelerin evlatlarının burslarına, kreşlere, belediyeleri silkeleyin diyerek sosyal belediyecilik hizmetlerini durdurmaya giriştiler. Milletin desteğini bir zerre kazanamadılar.
Bu kez Türkiye'nin geleceğine ihaneti, bir başsavcı ile başlattılar. Adaleti kirletmesi için mahkeme mahkeme gezdirilen özel görevli bir yargı aparatıyla muhalefet eden kim varsa boynunu vurmaya, sindirmeye çalıştılar. Siyasetçilerden akademisyene, sanatçılardan barolara kadar bir hukuksuzluk dalgası başlatarak toplumun dikkatli seçilmiş, tüm kesimlerini sindirebilecek operasyonlarla, tutuklamalar yaparak, cadı avı başlatarak Gezi benzeri toplanma, gösteri yapma gibi işleri devlet tarafından cezalandırılacağı hissi yaratacak özel operasyonlar yaptılar. RTÜK'ü de TRT'yi de alet ettiler. Muhalefet etmeyi suç teşkil ettiler.
"DARBE GİRİŞİMİNİ PÜSKÜRTTÜK"
5 davada ayrı aynı siyasi yasak ve 25 yıl hapis istediler. Bu saldırılara karşı onların istediği gibi millet ya susacaktı, sinecekti, geri çekilecek ve korkacaktı ya da millet bu darbeye direnecekti. Millet fakru zaruret içindeyken kimden enerji aldıysa döndü ona baktı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisine baktı. Susmak, sinmek yerine ayağa kalkmaya karar verdik.
CHP artık bu iktidarın bu millete vereceği hiçbir şey olmadığını, milletin erken seçimi olan talebini erken seçimin adayı da erken belirlenir diyerek yola çıktık. Tüm üyelerle ön seçim yapma taahhüdümüzü yerine getirdik. Üye sayımızı 1,9 milyona ulaştığını ifade etmek isterim. 2019'da İstanbul seçimini iptal ettikleri gibi 6 sene sonra bir iftar sofrasında 31 yıl önce alınan diplomayı iptal etmeye, 19 Mart'ta sahurda Ekrem İmamoğlu ve arkdaşlarına operasyon yaptılar. Ön seçim günü milletin önüne sandığı koyduğumuzda İmamoğlu'nu hakim karşısına çıkardılar. Adeta gizlimiz saklımız yok, hedefimiz belli, sonuç almak için gözümüzü karartığımız mesajını verdiler.
Onlar adayı Vatan Emniyet'e götürdüklerinde, sandık artık bu darbe girişimine direnmek isteyen tüm demokratların sandığıdır diyerek dayanışma sandığına davet ettik. Örgütümüz inanılmaz bir ayağa kalkışla yüzde 96 katılımla geldiler, seçtiler ve tarihe geçtiler. Bu örgüt sadece kendisi gelip seçip tarihe geçmedi.
Ön seçim motivasyonu, 19 Mart darbe girişiminin olduğu gün, bir sonraki Cumhurbaşkanı adayımız, Saraçhane'ye kayyum atamak olduğunu gördük. O an İstanbul'da neredeyse sokağa çıkmak yasaklandı. Toplanma, yürümek yasaklandı. Verdiğimiz karar Saraçhane'ye gitmek oldu. Saraçhane'ye koşan milyonlarla darbe girişimini geri püskürttük.
"MİLLET BU ÜLKENİN GERÇEK SAHİBİ"
Bugün Türkiye'de yine milletin çözeceği bir denge durumu mevcut. Cuntacılar, bir önceki seçimin sonuçlarından dolayı sarayda, bakanlıklarda, devlet dairelerine hapsedilmiş bir cunta olarak durmaktadır. Sokaklar ve meydanlar halkındır, milletindir, bizimle birliktedir. O cunta bugün Ekrem Başkanımız başta, arkadaşlarımızı cezaevinde esir tutmaktadır. Türkiye'yi bir cunta yönetmektedir. Tayyip Erdoğan bir cunta başkanına dönüşmüştür. Artık meşruiyeti yoktur. Sokaktan, sandıktan ve milletten korkmaktadır. Bu salondaki irade Türkiye'yi cuntacıdan kurtaracak iradedir. Millet bu ülkenin gerçek sahibidir.
Darbe aceleye gelmiş, hazırlıksız yakalanmış, iftiralara delil uyduramadan yaptığı işlerle rezil rüsva olmuştur.
"YALANCI TANIK ARANIYOR"
Öyle bir hale düştüler ki MASAK raporu peçeteden ibaret. Gizli tanık iddialarını destekleyecek kanıtı ara ki bulasın. İddianame yazacak, çare yalancı tanık bulmakta. Geçmişte İBB'de çalışan, şimdi AA'da, bakanlıklarda, Cumhurbaşkanlığı'nda iş yapan firmaların sahiplerini çağırıp yalancı tanıklığa zorlayan görüşmeler yapılıyor. Kimi zaman sözde adalet sarayında kimi zaman hakim evlerinde görüşmeler yapılıyor.
"HODRİMEYDAN, CANLI YAYINLAYALIM"
Buradan bir meydan okumayı tekrar ediyorum. Tayyip Erdoğan eğer, bir zamanlar rahmetli Baykal'a 'Ben de savcısıyım' diyordu ya. Şimdi Erdoğan'a diyorum ki, ben Ekrem İmamoğlu'nun bu davaların avukatıyım. Sen de savcısıysan getir düzenlemeyi hızla geçirelim. Talep eden sanıklar açısından canlı yayını açalım, sizin iftiralarınızı, bunları çürüttüğümüz kanıtları TRT'den canlı yayınlayalım.
Ekrem İmamoğlu ile yarışmaktan korkutukları için faizler, enflasyon yükseliyor. Elektriğe zam yaptılar. Risk primiz 19 Mart sabahı 279'a fırladı, bugün 320'dir. Muadilimiz ekonomilerde 100'ün altındadır. Mehmet Şimşek yatırımcılarla toplantı yapıyor, para çekmeye çalışıyor. Davet mektuplarından ikisi TÜSİAD yöneticilerine ait. Ancak o yöneticilerin yurtdışına çıkış yasağı var. Mehmet Şimşek demokrat görünen, cuntanın mali ayağıdır.
"AVRUPA PARLAMENTOSU TÜRKİYE'YE TAVIR ALDI"
Geçen hafta Avrupa Birliği demokrat partileriyle CHP'ye desteğe geldi. Avrupa Parlamentosu toplantıları iptal ederek, Türkiye'ye tavır aldı. Sayın Papandreu'nun başkanlığında partimizi ziyaret ettiler. CHP'nin AB'ye tam üyeliği için 77 ülkeden 86 partinin imza attığı yerde, Türkiye'de sandığı kaldırmak, rakiplere darbe yaparak Türkiye'yi Avrupa'da ve dünyada ne hale soktuğunu gördük.
Bizi sözde geriletmeye çalışıyorlar. Ne sokakta, ne mecliste ne başka yerde bu cuntacıların yaptıklarını anlatmaktan bir adım geri durursam namerdim, şerefsizim.
"ÇIKARIN TELEFONUNUZU, GÖREYİM"
Bugün artık cuntacılarla demokratlar ayrı saftadır. 19 Mart darbesinin bir ayağı da CHP'ydi. O pazartesi sabahına CHP'ye, İBB'ye ve İstanbul Barosu'na kayyum diye uyandık. Biz Saraçhane'de mücadele ederken, cuntacılar partimize kayyum atama planına bir kez daha niyetlendiler. İBB'ye kayyum atatmadığımız gibi partimize kayyum atanmasına karşı dik durduk. MASAK raporları, HTS kayıtlarına bakılarak verilen rapor tertemiz. Ama bir yandan İstanbul'daki birileri iftiralar üretmeye devam ediyor. Şimdi iftaralara karşı çıkarın telefonu göreyim. Sayın savcı, 1300 aynı telefonu görebiliyor musun?
Bir de utanmadan 'Şikayet eden CHP'liler' diyorlar. Tayyip Erdoğan'a söylüyorum; onlar CHP'li değil. Menfaat çukuruna düşen işbirlikçiden CHP'li olmaz. Bunlar 31 Mart zaferinin sahipleridir. Bu evlatları kimseye karalatmam, kimsenin çıkarına, ihtirasına bu evlatları yedirmem. Bu salondaki irade Sivas Kongresi iradesidir. Bu kurultaydaki irade Tıbbiyeli Hikmet'in iradesidir. Partisini bir avut meczuba teslim etmeyen irade bu salonun iradesidir.
Biz birlikte ve beraberlik içinde yolumuza devam edeceğiz. Ramazan'da kul hakkı yediler, bayramda çocukları ailelerinden ayırdılar. Bugün kul hakkına giren darbeciler, cuntacılar yarın Mahkeme-i Kübra'da ne yapacaklar? İftiracılarla, müfterilerle bundan sonra sorgulayarak lütfen hesaplaşın. Hak çiğneniyor, adalet ayaklar altına alınıyor. Bizim davamız makam davası değildir; hak batıla galip gelene kadar mücadelemizi onurla sürdüreceğiz.
"ÖNCE EKREM BAŞKAN'A ÖZGÜRLÜK, SONRA SEÇİM"
Başta Meclis'te grubu bulunan siyasi partiler olmak üzere, 17 siyasi parti hem Saraçhane hem diğer süreçlerde olmaları gereken yerde oldular. Ortak hedefe, diktatörle mücadelede güçlerini birleştirdiler. Bundan CHP olarak, Cumhurbaşkanı adayımızı bu süreçte destekleyen tüm partilerin, gelecekte verecekleri tüm kararlara saygılıyız. Biz CHP olarak, Ekrem İmamoğlu'nu sahipleniyoruz.
Mansur Yavaş tüm süreçlerde olağanüstü özveriyle, kardeşlik hukukuyla sahip çıkmıştır. Hem ben hem Ekrem Başkan hem Mansur Başkan, diğer belediye başkanları, yöneticiler, grubumuz bu hukuksuzlukla mücadele ederek; önce Ekrem Başkan'ı özgürlüğüne kavuşturmak sonra seçim sandığını getirmek için çalışacağız.
"HÜKÜMET PROGRAMIMIZI MİLLETE ULAŞTIRACAĞIZ"
Bugüne kadar CHP'nin gölge kabinesiyle iktidarın yaptıklarını takip eden mekanizması, Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisiyle adaylık vizyonu çerçevesinde temaslarda bulunacak. Milletimizin her bir ferdini Ekrem İmamoğlu ile birlikte beklentilerini paylaşacak mekanizmaları oluşturacak. Kapsayıcı sistemle herkesin sözünün ve emeğinin karşılığını bulacak, yeni hükümet programımızın ana temalarını millete ulaştıracağız. Adayımızla süreci etkin şekilde Türkiye'ye ulaştıracağız. Diğer siyasi partilerle de etkileşim halinde ve esas hedefin demokrasi olduğunu bilerek hep birlikte çalışacağız.
Bu kurultaydan demokrasi ve adalete inanan tüm partilerin mücadelesini saygıyla selamlayarak teşekkür etmek istiyorum. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz."
İMAMOĞLU İÇİN 7 MİLYON İMZA
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'na destek için toplanan imzaların 7 milyona ulaştığını açıkladı. Diğer yandan ilk olarak Samsun mitinginin düzenleneceğini duyuran Özel, 19 Mayıs'ta büyük İzmir mitingi düzenleneceğini, her hafta İstanbul'un bir ilçesinde gece mitingleri düzenleneceğini söyledi.