Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla ilgili tartışmalar devam ediyor. Tartışmalara damga vuracak bir çıkış Bülent Arınç'tan geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Necmettin Erbakan'ın ve kendisinin de yargılandığını anımsatan Arınç "Beş kişinin katilini yargılamıyorsun ki sen" diyerek İmamoğlu'nun tutuklanmasına tepki gösterdi.

Eski Başbakan Yardımcısı ve 22. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında gündeme gelen tutuklama ve diploma iptali iddialarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

TV100 ekranlarında yayımlanan “Talat Atilla ile Pazar Siyaseti” programında konuşan Arınç, siyasi tutukluluk uygulamalarını eleştirerek, “Siyasi tutukluluk hiç olmamalı. Demirtaş için de demiştim. Esenyurt’tan başlayarak hepsi için yargılamalarda önce iddianame yazılır, suça mahkeme karar verir. Ondan sonra tutuklama ve benzeri hususlar değerlendirilir. Bir büyükşehir belediye başkanının tutuksuz yargılanması esas olmalı” ifadelerini kullandı.

“KAZANILMIŞ HAK 35 YIL SONRA İPTAL EDİLEMEZ”

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptaliyle ilgili gelişmelere de dikkat çeken Arınç, bu kararı şaşkınlıkla karşıladığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“İdare hukuku profesörlerinin hepsinden dinledim. Bu diploma 35 sene sonra iptal edilemez, kazanılmış hak diye bir şey vardır. Bu kazanılmış hakkın, YÖK karar almadıkça bir üniversitenin yönetim kurulunca iptal etmesi yanlış. Bunun yolu, yargısal yolu temin etmektir.”

CHP’li belediye başkanlarının tutuklanmasına ilişkin değerlendirmelerinde ise adaletin temel ilkelerine işaret eden Arınç, sürecin hukuki esaslara uygun işlemesi gerektiğini vurguladı.

AYM KARARI VE TBMM’DE OKUNMASI

Bülent Arınç, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca’nın, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’a ilişkin Anayasa Mahkemesi kararını Genel Kurul’da okutmasına yönelik süreci de değerlendirdi. Konuya dair görüşünü “Okunmuştur, iş bitmiştir. Bundan sonra gereği yapılmalıdır” sözleriyle dile getirdi.

"ÖZEL'İN CUNTA BENZETMESİ YANLIŞ”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in hükümete yönelik kullandığı “cunta” benzetmesine ise sert tepki gösteren Arınç, bu tür ifadelerin yersiz ve hedefe ulaşmayan söylemler olduğunu şu sözlerle ifade etti:

“Konuşulan söz, davranış, kullanılan kelimeler fevkalade yanlış. Özgür Özel bunları konuşmamalı. Bunlarla AK Parti’yi ve Sayın Cumhurbaşkanını itham etmemeli. Bunların karşılığı yok. Ben ondan daha tecrübeli bir siyasetçiyim. Biz zamanında çok çektik, çok çile gördük. Cunta askeri bir terimdir. Biz cuntaların bizi yargılamalarıyla sınandık. Biz cuntaların bizi sınamaları ile çok uğraştık, cuntanın mağduruyuz. Ve hepsinden başarı ile çıktık. Sivil idareye karşı, halkın oylarıyla iktidara gelmiş ve 22 seneden beri iktidarını sürdüren bir kadroya ve o kadronun başındaki insana cuntacı demek adeta iftira niteliğinde bir suçlamadır.”

"RASİM OZAN KÜTAHYA'LI BAŞKA İSİMLE SAVCI ÖNÜNE ÇIKSA İÇERİDEN ÇIKAMAZDI"

Arınç, Rasim Ozan Kütahyalı'nın CHP'ye kayyım atanacağını söylemi üzerine gözaltına alınması hakkında da konuştu. Arınç şu ifadeleri kullandı:

"Rasim Ozan başka bir isimle savcı önüne götürülseydi içeriden çıkamaz hale gelirdi. Ama ROK olarak gittiği için adli kontrol tedbiri uygulanıyor. Kişiye özel yargılama olmamalı. Ayşe Barım ve Halit Ergenç gibi isimlerin Gezi Parkı davasından yıllar sonra tekrar 'sen de orada vardın' diyerek tekrar sorguya çekilmesi bir cinnet hali, bir akıl tutulması. Böyle bir şey olamaz." 

“ERDOĞAN, ERBAKAN VE BEN TUTUKSUZ YARGILANDIK”

Siyasette kullanılan sert üslubun karşılık bulmadığını dile getiren Arınç, geçmiş dönemde yaşanan yargılamalara da atıfta bulunarak şu açıklamaları yaptı:

“Sanıyorum onu böyle sert söylemlere iten şey, ne kadar sert olursa olursa olsun, zemini olmayan bir konuşmanın ancak kendilerine zararı olur. Farklı gündemlerle oluşan durumlarda infial sebebiyle bu ifadeleri kullanmamalı. Sayın İmamoğlu’nun babasının bedduasını duyunca kulaklarıma inanamadım. Yaşını başını almış bir adam, hiç yakıştıramadım. Sayın Erbakan’ın partisi kapatıldı, kendisi bu süreçte bizleri uyardı, kitleyi tepkiye sevk etmedi. İnfial oluşturmadı. Sayın Erdoğan, Erbakan ve ben tutuksuz yargılandık. Karar kesinleştikten sonra cezaevine buyur ettiler. Herkesin buna dikkat etmesi lazım.”

İMAMOĞLU'NUN TUTUKLULUĞUNA İTİRAZ REDDEDİLMİŞTİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve 99 zanlı hakkında, "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından başlatılan soruşturma sürüyor.

AA'nın aktardığına göre; soruşturma kapsamında tutuklanan İmamoğlu'nun da aralarında olduğu bazı şüphelilerin avukatları, Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine tutukluluğa itiraz dilekçesi vererek, tahliye talebinde bulunmuştu.

Talebi inceleyen mahkeme, avukatların itirazını reddetmişti.

Kaynak: Haber Merkezi