Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, göreve gelmesinin ardından Avrupa'ya düzenlediği ilk resmi ziyarette, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir araya geldi. Görüşme sonrası bir açıklama yapan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına ilişkin, "Komşularının toprak bütünlüğünü ihlal ederek, kendi güvenliğinizi sağlanabileceğinizi düşünmüyorum." dedi. Macron Suriye'de istikrarın önemine de vurgu yaptı.
AVRUPA'YA İLK ZİYARET
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa'ya ilk ziyaretini Paris'e gerçekleştiren Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'yı Elysee Sarayı'nda ağırladı.
Görüşmeleri sonrasında Şara ile ortak basın toplantısı düzenleyen Macron, Fransa’nın Suriye ile uzun bir tarihe sahip olduğunu belirterek, Suriye halkının 2011’den bu yana dile getirdiği, kökenleri, dini, statüsü ne olursa olsun herkesin eşit yurttaşlıktan faydalanabildikleri, birlik içinde, özgür bir Suriye isteklerini her daim desteklediklerini ifade etti.
Devrik Esed rejiminin korkunç suçları hakkında uluslararası adalete başvurulması gerektiğini ve Fransa’nın bunu yaptığını kaydeden Macron, "Beşşar Esed’in düşmesi, hepimiz için bir rahatlama ve mutluluk oldu. Artık size, halkın barış ve birliğinin yolunu yeniden bulmaktan geçen son derece zorlu bir durumun üstesinden gelmek kalıyor." ifadelerini kullanarak, Suriye toplumunun tüm unsurlarını kapsayan barışçıl geçiş süreci istediklerini söyledi.
SURİYE'DE İSTİKRAR VURGUSU
Suriye'de barış ve istikrarın tüm toplum kesimlerinin korunmasıyla sağlanabileceğini vurgulayan Macron, "Hiçbir ayrım gözetmeksizin, kökeni, dini, mezhebi ya da siyasi görüşü ne olursa olsun tüm Suriyelilerin korunması için her şey yapılmalı" dedi.
Suriye’de son günlerde, Dürzi toplumunun yaşadığı bölgelerde meydana gelen olaylara işaret eden Macron, Şara’ya koşulsuz tüm Suriyelilerin korunması, bu olayların faillerinin yargılanması ve cezalandırılması beklentisini dile getirdiğini aktardı.
Ekonomik toparlanma yaşanmadan ve altyapılar iyileştirilmeden Suriye’nin yeniden istikrara kavuşamayacağını dile getiren Macron, "Diasporadakiler de dahil Suriyeliler, ülkelerinin yeniden inşasına katkı sağlamak istiyor." dedi.
"AB’NİN SURİYE'YE YÖNELİK YAPTIRIMLARINI KADEMELİ OLARAK KALDIRMAYI SÜRDÜRECEĞİZ"
Macron, Suriye’nin inşasında Avrupa Birliği’nin (AB) ülkeye yönelik "yaptırımları kademeli olarak kaldırmaya" devam edeceğini ve ABD’nin de bunu yapmaya teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.
Bunun yanı sıra Macron, Suriye’ye verilecek uluslararası fonların doğru kullanımına yönelik garantilerin sağlanmasının önemini vurguladı.
Macron, "Suriye’nin istikrarı ve birliği, Orta Doğu’nun istikrarı, Fransızların ve Avrupalıların güvenliği açısından önemlidir." ifadelerini kullandı.
DEAŞ’ın hala “uluslararası barış ve güvenlik açısından “en ciddi terör tehdidi” olmaya devam ettiğini belirten Macron, DEAŞ’la mücadele konusunda Suriye’nin işbirliğine ihtiyaçları olduğunu kaydetti.
SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG'yi "DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyonun vazgeçilmez ortağı" olarak niteleyen Macron, Şam yönetimi ile SDG arasında 10 Mart’ta yapılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Öte yandan Macron, Suriye’nin silahlı terörist grupların sığınağı olmaması gerektiğini, Suriye yönetiminin Beşşar Esed rejiminden kalan kimyasal silahların tespiti ve yok edilmesi için Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) ile işbirliği içinde çalışmayı sürdüreceğini ifade etti.
Macron, Hizbullah’a karşı da ortak mücadele edilmesinin gerekli olduğunu belirterek, "İşbirliğimizin önemli bir kısmı da Hizbullah’a karşı mücadeleyi artırmak, yoğunlaştırmak ve sistemleştirmek, İran’ın ve bölgedeki vekillerinin etkisine karşı mücadele etmek, Suriye’nin ve Lübnan’ın istikrarına yardımcı olmaktır." dedi.
Şara’nın Fransa’ya gelişiyle ilgili yapılan eleştirilere cevap veren Macron, "Benim gördüğüm ortada bir yöneticinin var olduğu." ifadesini kullandı. Macron, Şara’nın, Fransa’nın mücadele ettiği ve kınadığı Esed rejimine son verdiğini hatırlattı.
Macron, Fransa’nın Suriye’deki yabancı savaşçılar ve aileleri için ne gibi adımlar atacağına ilişkin soru üzerine de Suriye ile işbirliği içinde olduklarını belirterek, "Bu soruyu detaylı olarak cevaplandırmak için henüz çok erken ancak Fransa’nın bu süreçte adaletin sağlanması, Fransız ve Suriye halkının güvenliğinin sağlanması konusunda güvenilir bir ortak olacağı açıktır." şeklinde konuştu.
İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarıyla ilgili Macron, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bombalamalara ve (toprak) ihlallerine gelince, bunların kötü uygulamalar olduğunu düşünüyorum. Komşularının toprak bütünlüğünü ihlal ederek, kendi güvenliğinizi sağlanabileceğinizi düşünmüyorum. Bu konuda hiç kimseye çifte standart uygulamayacağım. İsrail’le birlikte daha yakın bir diyalog kurulmasını istiyorum."
"ÜLKEMİZİN GELECEĞİ KAPALI KAPILAR ARDINDA YAHUT UZAK ÜLKELERİN BAŞKENTLERİNDE BELİRLENMEYECEK"
Macron'un Suriye'nin yeniden inşasına destek teklifine teşekkür eden eş-Şara, "Ülkemizin geleceği kapalı kapılar ardında yahut uzak ülkelerin başkentlerinde belirlenmeyecek. Geleceğimizi halkımız tayin edecek. İnşa etmek çimento ve dengeleme işi değil, güven işidir" ifadelerini kullanarak, ülkesinin önceliğinin yapısal reformlardan ziyade, güven ortamı oluşturmak olduğunu ifade etti.
Suriye'ye yönelik yaptırımlara da değinen eş-Şara, mevcut ekonomik yaptırımların artık halkı cezalandırdığını belirterek, "Bu yaptırımların bugün hala yürürlükte olması için hiçbir gerekçe kalmamıştır. Çünkü artık bu yaptırımlar, halkı katleden rejime değil, bizzat o halkın kendisine uygulanıyor" ifadelerini kullanarak, Suriye'nin toparlanmasının önündeki en büyük engelin bu yaptırımlar olduğunu vurguladı.
İsrail ile bazı arabulucular aracılığıyla yürütülen dolaylı temasları doğrulayan eş-Şara, mevcut gerginliği azaltma konusunda diplomatik kanalların açık olduğunu belirtti. Kendisine yönelik eleştirilere de cevap veren eş-Şara, "Bizim hedefimiz Suriye halkını katleden rejimi durdurmaktı. Suçlara bulaşmadık. Sivil halkı hedef almamaya özen gösterdik" dedi.
EŞ-ŞARA "SEZAR" İLE GÖRÜŞTÜ
Eş-Şara, temasları kapsamında ayrıca Suriye'nin devrik lideri Beşar Esad döneminde cezaevlerinde işkence gören binlerce kişinin fotoğraflarını dünyaya sızdıran ve bugün Fransa'da yaşayan "Sezar" kod adlı eski adli fotoğrafçı Farid el-Mazhan ile de özel bir görüşme gerçekleştirdi.