Sevgili kardeşim… Bakınız size sevgili diye hitap ediyorum… Bir
dost olarak sizi uyarmakla mükellefim… Uyarmazsam, yarın benden
davacı olabilirsiniz, niçin beni ikaz etmedin diye.
Aziz kardeşim, çok rica ediyorum kaypaklığı ve gafleti bırakınız ve
çok açık olunuz.
Şunu iyi biliniz ki, Müslümanlıkla deccalperestlik ve
süfyanseverlik bir arada olmaz.
Siz madem ki, Allah hizbindensiniz; Deccallarla, Kezzablarla,
Süfyanlarla alakanızı kesmek zorundasınız.
İkinci uyarım:
Din, iman, Kur’an, Şeriat hizmetleri maddî ticarete, şahsî prestij
ve nüfuza alet edilemez. Bu hizmetleri ihlasla, Allah rızasını
kazanmak için yapmaya mecbursunuz.
Bu hizmetleri dünyalık kazanmaya, zengin olmaya alet ederseniz, çok
korkunç ve ebedî bir zarar ziyana uğrar, maazallah müflis=iflas
etmiş olursunuz.
Kur’an ve iman hizmetlerinin faturasını yaratıklara kesmek,
onlardan ücret istemek münafıklıktır.
Üçüncü uyarım:
Din, iman, Kur’an, Sünnet, Şeriat ulvîdir; siyaset ise süflîdir.
Ulvîlerle süflîleri birbirine karıştırmaya kalkmayınız. Böyle
yaparsanız rezil ve rüsvay olursunuz.
Dördüncü uyarım: İsraflı lüks bir hayattan, dünya tantana ve
şaşaalarından, lüks dabbelerden, ihtişamlardan, debdebelerden uzak
durunuz. Allah müsrifleri sevmez, Resulullah (Salat ve selam olsun
ona) Firavun ve Nemrud gibi yaşayanlardan hoşlanmaz. Kur’an ve
Sünnet bize tevazuu, kanaati, orta halli bir hayatı tavsiye
etmektedir. Sizin şu son lüks ve ihtişamlı turistik umre
seyahatiniz aklı başında bir Müslümanın yapacağı iş midir?
Mekke’nin en lüks otelinin dubleks kral süitinde kalmalar, Kabe-i
muazzamaya tepeden bakmalar, açık büfelerden leğen gibi tabakları
tepeleme doldurup yarısını yemeyip çöpe atılmasına yol açmalar…
Evet soruyorum, nedir o gururlar, kibirler, haşmetler?.. Yahu böyle
ibadet edilir mi? İbadetin tezellül ile yapılması gerekmez mi?
Beşinci uyarım: Siz hem Müslüman geçiniyorsunuz, hem de
gırtlağınıza kadar ribaya batmışsınız. Allah ribayı yasaklamış,
Kur’anda ribacılar Allaha ve Resulüne savaş açmıştır buyruluyor;
Resulullah (Salat ve selam olsun ona) riba yemeyi anasıyla zina
etmek kadar çirkin ve iğrenç bir günah olarak kötülemiştir.
Altıncı uyarım: Duyduğuma göre, Kur’andaki “Allah katında (tek hak,
geçerli, makbul) din İslamdır” ayetine zıt “Üç hak İbrahimî din
vardır, üçünün bağlıları da ehl-i necat ve ehl-i Cennettir”
inancına saplanmışsınız. Siz hangi cesaret ve cür’etle böyle sapık
bir inancı kabul ediyorsunuz. On dört asırlık kesin bir icmaa,
temel zarurî inanca nasıl karşı çıkıyorsunuz. Rica ediyorum: Derhal
tecdid-i iman ve nikah eyleyiniz. Tevhid inancı ile Teslis inancı
asla bir olmaz. Kur’anı, Resulullahı inkar ve tekzib edenler ehl-i
necat değil, ehl-i dalalet ve ehl-i duzehtir.
Yedinci uyarım: Bir sohbette mezheb ve fıkıh lüzumsuzdur, herkes
İslamı Kur’an tercümelerinden öğrensin, hadîslerin çoğu uyduruktur
demişsiniz. Bu lafları hangi ilimle söylüyorsunuz. Ümmetin en büyük
alimleri asırlar boyunca mezhebin ve fıkhın lüzumunu en mukni
gerekçelerle beyan etmişlerdir. Efendimizden nakl edilen hadisler
kılı kırk yararcasına incelenmiştir. Siz usûl-i hadîs ve usûl-i
fıkıh bilmeden nasıl böyle konuşursunuz? Lütfen aklınızı başınıza
toplayıp tevbe ediniz.
Sekizinci uyarım: İsim vermeyeceğim, reformcu, değişimci, yenilikçi
bir ilahiyatçıyı imam edinmiş, onun peşinden gidiyormuşsunuz. Sizde
maşaallah para çok, istediğiniz fetvayı veriyormuş. Faizli kredi
caizdir… Diyalog haktır… İslam ile laiklik bağdaşır… Decacileden
filan zattır evliyadır… Daha ne hezeyanlar… Benden uyarması: Böyle
adamların peşine düşerek ahiretini berbat etmeyin. Fetvalarınızı
icazetli, ihlaslı, takvalı, âbid Ehl-i Sünnet alimlerinden,
fakihlerinden, müftülerinden alınız.
Daha yazacak çok şey var ama bu kadarı yeter vesselam.
(İkinci yazı)
İki Milyar Doları Var
Cep Telefonu Yok!
İnternette /İki milyar doları var cep telefonu yok/ kelimeleriyle
çıkıyor, henüz okumadınızsa açıp okuyun.
ABD’nin büyük zenginlerinden birinin, evet iki milyar doları
varmış, cep telefonu yokmuş. Doğrusu adam akıllıymış. İnsanlık cep
telefonu fetişizmi ile illetli oldu. İhtiyaçsa telefon elbette
alınacak ve kullanılacak ama kesinlikle fetiş, statü olarak
benimsenmeyecek, bağımlısı olunmayacak.
Cep telefonu hem fetiş oldu, hem de kullananların büyük kısmında
bağımlılık oluşturdu.
Ömür nedir? Doğduğu tarih ile öldüğü tarih arasında zaman dilimi
değil midir? İnsanların aziz ömürlerini cep telefonu ile zevzeklik
ve gevezelik yaparak gaflet içinde harcamalarına doğrusu acıyor ve
üzülüyorum.
Cep telefonu hiçbir zaman gereksiz yere kullanılmamalıdır.
Vır vır vır… Zır zır zır… İncir çekirdeğini doldurmayacak kadar
hafif boş faydasız mâlâyâni konular… Yıllar böyle geçiyor, nihayet
ecel geliyor, ömür bitiyor… Aman ölmeyeyim, aman biraz daha
yaşayayım… Yahu biraz daha yaşasa ne yapacak? Cep telefonu ile
konuşacak!.. Ne konuşacak?.. Ivır zıvır…
Günde bir saat faydalı kitap okumayanlar, üç saat telefonla
konuşuyor.
Telefon konuşmaları kaça ayrılır:
Zaruri konuşmalar… Yangın çıkar, itfaiyeye haber verirsin, çabuk
yetişsinler. Hastalık olur, kaza olur…
Faydalı konuşmalar: Mesela ticarî işleri tanzim için…
Mübah konuşmalar: Arada bir yakınlarının, dostlarının halini
hatırını sormak için…
İhtiyaç için: Uçak bileti almak, bina vergisi ödemek vs..
Haram konuşmalar: Telefonla gıybet edilirse. Telefonla fitne fesat
çıkartılırsa.
Lüzumsuz yere mütemadiyen=devamlı şekilde telefonla muzır konuşma
yapanlar acınacak kimselerdir. Ömür sermayelerini boşuna
harcıyorlar.
Amerikadaki iki milyar dolarlık serveti olan ve cep telefonu
bulunmayan zengin doğrusu çok akıllıca ve bilgece hareket
etmiş.
Bendeniz onun kadar akıllı değilim, çok ucuz berbat bir telefonum
var. Sokağa çıkarken, başıma bela olmaması için yanıma
almıyorum.
Yaşlılık ve sağlık problemlerim dolayısıyla arayanların hepsine
cevap veremiyorum, gücüm yetişmiyor. Sekreterim de yok. Beni
affetsinler.
Türkiye halkı lüks ve pahalı cep telefonlarına verdiği paraları bir
araya getirseydi, ülkemizde uçak sanayii bile kurulabilirdi.
Hiç cep telefonu edinilmesin demiyorum. Daha ucuz ve mütevazı
cihazlar ve mümkün olduğu kadar az konuşmak…
Bizden ülke, nüfus, imkan bakımından daha küçük olan Güney Kore
acayip cep telefonları üretiyor. Biz Türkiyeliler onları satın
almak için kuyruğa giriyoruz. Onlar memnun, biz memnun.
Yahu Koreliler cep telefonu yapıp bütün dünyaya yüksek fiyatlarla
satıyor, bu yolla milyarlarca dolar kazanıyor da biz niçin
yapamıyoruz diye soran bir Türkiyeli görmedim.