Her insan içine doğduğu ve yaşadığı toplumun dünya görüşü ile hayatını şekillendirir. Tarihte yaşamış tüm kavimler yaşadığı dinin değerleriyle var olmuş gerek kendi içinde, gerekse kendi dışındaki insanlarla ilişkilerini inandığı dinin dünya görüşüne göre belirlenmiştir.. Toplumlar anne, baba ve çocukların bir araya gelerek oluşturduğu çekirdek yaptılar tarafından oluşur. Bu bağlamda toplumun şekillenmesinde ailenin önemi büyüktür. Bundan dolayıdır ki, bütün sistemler aileyi hedef almaktadır. Hem ekonomik hem de siyasi yapılar insanı ele geçirmek ve onu kendisine itaat ettirmek üzerine kurulmuştur.. İtaat kültürünü ailede alan birey, yaşadığı toplumda maruz kaldığı algılarla bu itaat kültürünü devam ettirir. Teknoloji ve kitle iletişim araçlarında meydana gelen baş döndürücü gelişmelere paralel olarak kitlelere yön vermek çok daha kolay olmaktadır. Başta medya olmak üzere bu alana yön veren ve küresel bağlantıları da olan şirketler yeryüzünde ilahlık taslayanların çıkarlarına hizmet eden bir yoğunlukla işliyor.

Globalizm olgusunun aile yapısını iletişim araçları üzerinden kontrol etmek istemesi yalnızca kendisime itaat ettirme çabasıdır. Yeni nesil denilen ve akıllı olarak reklamı yapılan teknoloji, küresel Pazar düzeni kurallarına itaat eden yeni nesil insanı erken dönemde itaat altına alma mantığı ile üretilmektedir. Burada hedeflenen asıl amaç işleyen küresel Pazar kurallarına itaat eden uyumla yeni nesil insanlar üretmektedir. Küresel kapitalizm bu konuda o kadar büyük başarılar elde etmişler ki; Müslüman olan insanımıza Kurban kesmek için faizle para veren ve buna itiraz etmeyen ve itaat eden bir nesil bile meydana getirdi. İzlediğimiz dizilerle, reklamlarla hayatımıza yön verdiler. Bizi plastik bir karta bağımlı hale getirerek; yaşam boyu borçlu ve sistemine köle yaptılar. Bir milyon kişinin kredi kartı borcundan dolayı takibe düştüğünü başka bir şekilde açıklamak mümkün değildir.

Batı; aile içinde biyolojik gelişimini sürdüren insanın Rabbiyle arasındaki bağı koparmak için her yaş döneminin özellikleri ile ilgili uzun gözlem ve deneye dayalı detaylı araştırma yöntem ve teknikleri geliştirmişlerdir. Ilımlı İslam bu yöntemlerden sadece biridir. Bugün batıda Hıristiyanlığın vereceği hiçbir şey yoktur. Batının parçalanmış aile değerleri bunun en büyük delilidir. Bundan dolayıdır ki, batı İslam’a karşı savaş açmıştır. İnsanlığı post-modernizmin köleliğinden kurtaracak, tüketen değil, üreten bir insan modeline dönüştürecek olan kurum İslam’dır. Bunalımlı batı insanının arasında en hızlı şekilde de yer bulacaktır İslam. Bir toplum şirkin üzerine bulaşan pisliğinden kendini temizlerse Allah o toplumun durumunu düzeltir. Bu Allah’ın yasasıdır. Toplum aileden oluştuğuna göre; temizliğin ilk yapılması gereken yerde ailedir. Unutmayalım! Temiz ailede yetişen çocuk kendini güvende hisseder. Güven duygusu ile Rabbine karşı kulluk görevini yerine getiren insan ancak aile kurabilir.