Bu günlerde sık sık geleceği konuşuyoruz. Özellikle de eğitimin, okulların geleceğini.

Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler bunu zorluyor sanki. Öylesine hayatımızı etkiliyor ki her şey neredeyse şekil değiştiriyor. Klasik anlamda kullandığımız binlerce alet, eşya yerini modern teknolojik, akıllı cihazlara bırakıyor. Bütün bu yaşananlar insanları, özellikle de çocukları ciddi boyutlarda etkiliyor.

Günümüz çocukları dijital bir çağa doğdular. Hal böyle olunca onların algıları, dikkatleri, öğrenme tarzları, kişilikleri, eğlence anlayışları, sosyal ilişkileri de çok farklılaşmaya başladı. Bu farklılaşma her geçen gün daha da artıyor ve kuşaklar arasındaki uçurum gittikçe büyüyor.

Bu yazıda yeniçağın öğrencileriyle ilgili öğretmenlerden sık sık işittiğim bir takım tespitleri paylaşacağım:

1. Günümüzdeki ve gelecekteki öğrencilerin büyük çoğunluğu hiperaktif, yerinde duramayan, oturamayan öğrenciler olacak.

2. Günümüzdeki ve gelecekteki öğrencilerin son derece sabırsız, her an her şeyin değişmesini isteyen, hiçbir şeye bir dakikadan fazla konsantre olamayan, dikkati ve ilgisi dağınık çocuklar olacaklardır.

3. Sınıflarda dinlemekten, okumaktan, yazmaktan, düşünmekten çok sıkılan, sürekli "sıkıldım" diyen bir öğrenci olacak

4. Okullarda ve çevremizde hiçbir şeyi merak etmeyen, merak ettiği şeyin cevabını da zaten çok hızlı bir şekilde internetten bulan, “öğrenmeye ne gerek var ki, zaten internette var diyen” öğrenmeye kapalı bir öğrenci olacak

5. Yine gelecekte hiç zahmet çekmek istemeyen, her şeyi önünde hazır bekleyen, yürümekten, koşmaktan, hareket etmekten nefret eden bir öğrenci olacak.

6. Gelecekte, karşımızda hiçbir ödülden, teşvikten, aferinden motive olmayan, küçüklüğünden itibaren her istediğine sahip olmuş, şımartılmış, doymuş, doyurulmuş, hiçbir şeyi beğenmeyen bir öğrenci olacak

7. Hiçbir ideali, hedefi olmayan, geleceğe ait hayaller kurmayan, gelecek endişesi taşımayan bir öğrenci grubu olacak karşımızda.

8. Gelecekteki çocukların hayatlarındaki en büyük zorluğun okula gitmek, derse girmek, sınıfta oturmak olduğunu düşünen; okulu tabiri caizse bir hapishane olarak gören bir öğrenci olacak

9. Teknolojik aletleri kullanma, erişebilme açısından öğretmenden daha ilerde olan bir öğrenci olacak sınıflarda

10. Çok daha ileri yaşlarda duyması gereken, bilmesi gereken birtakım bilgileri çok daha küçük yaşta duymuş, öğrenmiş olan bir öğrenci olacak.

11. Zihni, idraki, aklı ve duygusu karmakarışık, tutarsız, kararsız, istikrarsız bir öğrenci olacaktır.

Bu gerçekten hareketle geleceğe ait planlar yapmamız gerekiyor. Artık klasik okul ve sınıf devrini tamamlamıştır. Yeni ve büyük rüyalar görmek istiyorsak eğitimi, okulları, sınıfları, kitapları, ders işleme yöntem ve tekniklerimizi yeniden dizayn etmek zorundayız. Aksi takdirde sanal bir dünyadan, sanal ilişkilerden çocuklarımızı gerçek dünyaya taşıyamayız.