Gecenin gündüzü sardığı sıra,

Antep’ten çıkıyoruz İstanbul’a.

Ay ışığı nur, dağlar sırma sırma,

İçten “Bak” der gibiler, sağa sola.


Rüzgâr şiirce ,bir hoş esiyor…

Toprağın kokusu içilir gibi…

Bu zevk bitmese diyor coşan içim,

Bu yollar uçarak geçilir gibi.


Bu gece çok hoş görünüyor dünya,

Yağan karı, dağları tepeleri,

İman penceresinden görmek var ya,

Hemen uçuruyor, desiseleri.


Sonsuzluğa açıl, durma ey ufkum!

Görüyorsun, âlem insana servis

Sakın demeyesin: “Sonsuza yokum.”

Bu kez vardan var olacaksın nefs


Yol boyu , sanki Hakkı görüyorum!

Gamı, kederi uzaya fırlattım,

Her hâle hamd, daim şükrediyorum,

Kırk yıllık dertsiz gibi, rahatladım.


Gözlerimle öpüyorum dağları…

Doyamıyorum havanın tadına.

Tek tek tutmak istiyorum dalları,

Öylesine duygu serpildi bana


Sanki toprak başka bahar kokuyor.

Ay uzay gülü, uzay tablo gibi.

Dertleri düşünmek beni yakıyor,

Şimdi ruhum da yeni doğmuş gibi.


Haykırmak istiyorum yol boyunca,

Bu gece çok mutluyum, çok mutluyum.

Yazsam da okunsa çağlar boyunca

Sordum kendi kendime ben bu muyum?


Ne şucu ne bucuyum, Müslüman’ım.

Canımı davama hediye ettim,

Bu gece ben çok başka bir insanım,

Kendimi alarak, kendimden gittim.


Şu yollar, şu dağların yüz hatları…

Bu hatlardan kim bilir kimler geçti ?

Bu gece rüzgâr nurlarla yıkanmış

Kalbime sanki püfür püfür esti


Kendimsiz uçar gibiyim… bu ne hâl?

Kanatlarım da var gibi rengârenk,

Sözün kısası cennette gibiyim,

Bu ânım ömrümün toplamına denk.


Su tatlısı benzeri bir gece bu

Bitmesin ne olur, bitmesin asla

Feyiz uzatmanın çaresi yok mu?

Cevap gelir ,dağlar ayağa kalksa

***

İşte hatırladım kahredenleri,

Bitti ,tadım yıldırım gibi kaçtı,

Gruplar ve öldüren fikirleri

Ah şu şartlanmışlık, ne işler açtı.


Karşımıza çıkan ölümden beter

Kardeş kardeşine kurşun sıkıyor

Diyesim geliyor ey Rahman yeter

İnsan topraktan, sonunda çatlıyor


Bir de Pensilvanya Ankara’sı var
Sırtımızda yüklü ülke dağları
Bu koca toprak gelir mi bize dar
Birlik olsak aşarız tüm çağları


Artık gülemem tadım hepten kaçtı.

Çakıldı beynime görüntüler

Tablo kırıldı ay gül’ lükten çıktı

Zevkimi de sökerek götürdüler


O gün ben dedim: “Şu an ölebilsem,

Bu derdi çekecek yüreğim bitti,

Ya da o dostları sarmaşık görsem,

Beni aparın, hayâl bile yetti.


Bayram geldi geçti barış gelmedi,

Körüklediler bu derin savaşı,

Hepimiz aldandık kimse bilmedi,

O günden beri dinmez gözüm yaşı.


Aklım, sanki uçuverecek gibi…

Beynimde tsunami, sarmalıyor.

Sakın ellerimden tutmasın biri,

Güvenim çalındı, ruhum yanıyor


Kin ekenler biçemez asla huzur,

Kinden tohum ateş, o çiçek açmaz,

Söyleyin dostlar bu gidiş ne olur

Kin olan kanatlar hayırla uçmaz.


Hangi arada biz: “Düşmanlar” olduk ?

Temeli yok muydu, o sevgimizin?

Dış düşmanlar da gülüyorlar bize,

Bu gidiş, cezamız verilir bizim!


Kurunun yanında yaşlar yanmasın!

“Hırsız” da denmesin temiz olana…

Masumlara kalemler kırılmasın

Teslim olmayalım vahşi yalana


Geceler siz ağlayın hâlimiz bu,

Canavarı olduk birbirimizin!

Hikayemizin bir dönüşü yok mu?

Bilsem fikri ne senaristimizin


Ahreti unuttuk, savrulduk yeter!

Biz daha dün beraber ağlıyorduk.

Kardeşler savaşı ölümden beter.

Barışmalıyız , Hakk’ı biliyorduk.


Gözyaşlarımla ıslanıyor yollar

Barış gelse yaşlar güle dönerdi!

Ey dünya, ey nas, vicdanı olanlar,

Bulalım belayı nereden geldi?


Kardeş kardeşiyle bayramlaşmıyor?

Nefretten üşüyor saksıda yaprak

Ne oluyor ülkeme kan damlıyor,

Biz böyle giderse oluruz helak


Umudu kesmedim, ben bekliyorum.

Gerekirse ömürlük nöbetteyim,

Kimse bilmiyor, canım çekiliyor.

Yılmadan, yine hep beklemekteyim.


Umut canlıdır yıkılırsa ölür.

Allah’ın emridir ümit var olmak,

Umut küllerimizden de dirilir,

Bize düşen görev , külleri bulmak!


Umutlar ölürse hiç gelmez ışık,

Gönüllü çalışalım hep beraber.

Olmasın aklımız karma-karışık,

Öleceksek, ölelim hep beraber.

***

Başka dertler de var ayyuka çıkan

Nasıl anlatılır, bilemez oldum

Kalbimize değse anında yakan

Ucube hortladı ,şeytanca çarpan.


Kara delik, bize gönderdi zindan

Tarihte olmayan, bizde oluyor!

Rezil bir harama deniyor “Dinî ”

Yine dünya, fikir fikir yanıyor.


Şartlanmak din gibi işlem görüyor,

Kendini ilahlaştıranlar sürü.

Peçe gerek göğe, utanç büyüyor,

Fark edilmedi hâlâ, iman türü.


Akıl bezgin, bu çağ geçmişi geçti.

Hurafe tahtı var, rezalet şokta!

Her yer mehdi, üstelik Allah seçti(!)

Us’umuz uçuyor hep ortalıkta!


Geldim gidiyorum, bir şeye şaştım

İnsan şartlanırsa her şey oluyor.

Gaib bilenler mehdiler alıştım,

İsa’lar yarışta, akıl donuyor


Gün gelecek, gelecek de gelecek…

Kötülük estiren, bin pişman olur.

Pişman olanlar hüznü süpürecek…

Tövbe etmeyen Hakka düşman olur

***

Sabah zor olur, böyle bir geceden,

Ölsek ölünmüyor, ne yapsak gülüm

Ya kendimize geliriz, yeniden,

Ya gelecek ,ölümden öte ölüm.