AA ekibi, terör örgütü DEAŞ'la mücadele kapsamında doğu Akdeniz'de görevlendirilen, büyüklüğü ve kapasitesi nedeniyle "yüzen ada" olarak adlandırılan USS George H.W. Bush uçak gemisini görüntüledi.
Uçak Gemisi Görev Grubu Komutanı Tuğamiral Whitesell, AA muhabirine gemide yaptığı açıklamada, "Doğal Kararlılık Operasyonu" kapsamında Suriye ve kuzey Irak'taki DEAŞ hedeflerine hava saldırıları düzenlemekle görevlendirildiklerini belirtti.
"Türkiye yardım etmeseydi operasyonu
yürütemezdik"
Whitesell, Türkiye ve ABD arasındaki dostluğun karşılıklı güvene
dayandığını ve bunun hayati olduğunu vurgulayarak, şunları
söyledi:
"Türkiye yardım etmeseydi biz bulunduğumuz yerde Doğal Kararlılık Operasyonu'nu yürütemezdik. Türkiye, George H. W. Bush uçak gemisinden kalkarak kuzey rotasını izleyen uçakların prosedürel kontrolünden sorumlu. Türk hava trafik kontrolörleri bizi kuzey rotasında yönlendiriyor. Biz daha sonra güneye dönerek ya Suriye ya da Irak'a giriyoruz. Bunun kontrolü, bu ülkelere giriş hep Türkiye üzerinden oluyor. Türkiye şu ana kadar çok yardımcı oldu."
"İncirlik bizim için çok önemli"
Uçak gemisinden kalkan uçaklara İncirlik'ten havalanan tanker
uçaklarının katkı sağladığını aktaran Whitesell, İncirlik'teki
üssün kendileri için hayati niteliği bulunduğuna işaret ederek,
"Eğer bir nedenle tanker uçak kalkamazsa bu durumda biz
uçaklarımızı İncirlik'e indiriyoruz. Bunu daha önce yaptık. Türk
kontrolörler çok yardımcı oldu. İncirlik'e inmemize izin veriyorlar
ve oraya gidip ABD Hava Kuvvetleri kontrolüne girdiğimizde yakıt
ikmali yapıyoruz ve saldırı görevlerine geri dönüyoruz. Bu üs bizim
için çok önemli." dedi.
Doğu Akdeniz'de Türkiye sınırlarının hemen güneyinde çalışmanın kendileri için önemli olduğunu vurgulayan Tuğamiral Whitesell, "Biz sadece NATO'da bulunan iki dost değil, aynı zamanda koalisyonda da dostuz. Daha da önemlisi DEAŞ ile mücadelemizde dostuz. Türkiye ile iş birliğimiz ve dostluğumuz olmasaydı bu mücadeleyi yapamazdık. Görevimizi yapmamızda Türkiye bizim için çok önemli. Türkiye'ye güvenmek zorundayız. Şu anda ilişkimiz çok iyi ve dostça." ifadelerini kullandı.
Türk fırkateyni eşlik etti
George H. W. Bush uçak gemisinin komuta subayı Albay Will
Pennington da Türkiye'nin de içinde bulunduğu DEAŞ karşıtı
koalisyonun operasyonlarını desteklemek için Akdeniz'de
bulunduklarını hatırlattı.
Türkiye ile ABD arasındaki iş birliğinin önemine değinen Pennington, özellikle İncirlik'teki hava üssünün ABD için çok önemli olduğunu vurguladı.
Pennington, "Bu üs sadece deniz devriye uçaklarına hizmet vermiyor, aynı zamanda uçaklarımız planlanmamış iniş yapmak zorunda kaldığında iniş meydanı olarak da kullanabiliyoruz. Bunu daha önce yaptık. Bu nedenle bu üs bizim için çok değerli." dedi. İncirlik üssünün devriye ve keşif uçaklarının uçuş sürelerini kısalttığına işaret eden Pennington, "Bu da bizim için ayrıca kıymetli." diye konuştu.
Pennington, ayrıca AA ekibi ile röportaj sırasında Deniz Kuvvetlerine ait TCG Heybeliada fırkateyninin de Amerikan uçak gemisine eşlik ettiğini söyledi.
Uçak gemisi George H. W. Bush
CVN 77 borda numaralı nükleer enerjiyle çalışan uçak gemisi,
Amerikan donanmasının 10'uncu ve son Nimitz sınıfı uçak gemisi olma
özelliğini taşıyor. 30 deniz mili üzerinde azami hıza sahip gemiye
iki nükleer reaktör tarafından güç sağlanıyor. Bu reaktörler yakıt
ikmali yapmaksızın 20 yıl süreyle çalışma özelliği taşıyor.
Neredeyse ABD'deki Empire State binası kadar uzunluğa sahip uçak gemisi, 80'den fazla savaş uçağını taşıyabiliyor. Yaklaşık 5 bin kişilik mürettebatın bulunduğu gemide, günlük yemek porsiyon kapasitesi 18 bini aşıyor. Uçak gemisinde 3 ay yetecek yiyecek stoku da bulunuyor. Deniz suyunu damıtarak içme suyu yapan sistemleri kullanan gemi günlük 2 bin eve yetecek kadar suyu damıtabiliyor. Yaklaşık 30 bin lambanın yer aldığı gemide, bin 400 telefon bulunuyor.
Güvertede hareketli dakikalar
Uçak gemisinin güvertesindeki hareketlilik özellikle iniş ve kalkış
zamanlarında artıyor. Gemiye teker değdiren uçakların kısa sürede
durabilmeleri için güvertede sıralanmış çelik halatlar bulunuyor.
Uçakların kuyruk bölümlerinin altında kancaların halatlara
takılmasının ardından yaklaşık 250 kilometre hızdaki uçaklar 120
metrede durarak inişlerini tamamlıyor. Uçaklar çelik halatları
kaçırmaları durumunda tekrar inmeyi denemek için havalanıyor.
Uçakların kalkışlarında ise burun kısmındaki lastiklere bağlanan ve "mancınık" olarak adlandırılan aparat yardımcı oluyor. Yapılan kontrollerin ardından verilen işaret sonrasında aparat uçağın hızla hareket etmesini sağlıyor. İki saniye gibi kısa sürede 300 kilometre hıza ulaşan uçaklar daha sonra motorlarının yardımıyla uçak gemisinden havalanıyor.
Farklı renk üniformalar farklı görevleri temsil
ediyor
İniş ve kalkış sırasında farklı düzenlerin alındığı güvertedeki
askerler önemli görevler üstleniyor. Çeşitli görevlerde bulunan
askerler giydikleri farklı renkli üniformalarla ayrılıyor. Farklı
renkli kıyafetler uçuş güvertesindeki farklı görevleri de temsil
ediyor.