15 Temmuz gecesi yaptığı bir kaç saatlik yayınla demokrasi havarisi kesilen ve kendini ‘merkez’ zanneden medya, geçmişte FETÖ ile gizli ve açık ittifaklar yaptı, birbirinin imdadına yetişti. Merkez medya bugün FETÖ ile mücadelenin bayraktarlığına soyunsa da örgüt hakkındaki ilk resmi raporu hazırlayan ekip yine bizzat merkez medya tarafından tasfiye edildi.
DARBE KOALİSYONU
Aslında 12 Eylül darbesiyle başlayan örtülü ittifak, 28 Şubat öncesinde alenileşti. Refah/Yol hükümetine karşı, o dönem adına ‘hizmet hareketi’ denilen yapı ile merkez medya arasında açık bir koalisyon kuruldu. Darbeye giden yollar, bu koalisyon tarafından el birliği ile döşendi. Türkiye’de bir çok tarikat ve cemaat ekranlardan, gazete sayfalarından infaz edilirken Fetullah Gülen, gün aşırı merkez medyanın basın yayın organlarında manşetleri süsledi.
DEMOKRAT DİYE PAZARLADILAR
1995 yılında Türk basınının amiral gemisi olduğu iddia eden yayın organına konuşan Gülen haberde, “Son günlerde İslami kesimin yükselen ismi” olarak anonslandı. Diğer tüm cemaatlerin ‘kara listeye alındığı’ bir dönemde yayınlanan bu haberde, bol bol Gülen’in ‘demokrat kimliğine vurgu yapıldı. Gülen bu röportajında da Refah Partisi’ne inceden inceye göndermelerde bulundu.
DİLLERE DESTAN YAZI DİZİSİ
Aynı gazete ‘başörtüsü teferruattır’ çıkışıyla hatırlanan dillere destan bir yazı dizisiyle Gülen ve adamlarının halkla ilişkiler çalışmasını yürütmüştü.Gazetenin dizi için kullandığı başlık, aradaki organik bağı ortaya koyar nitelikteydi: Hoca Efendi anlatıyor...
BECEREMEDİNİZ GİDİN
“Beceremediniz artık gidin” çağrısı bu manşetlerden birisi oldu. Kanal D’de bir programa katılarak uzun uzun açıklamalar yapan Fetullah Gülen, Hürriyet gazetesinde de birinci haber oldu. Hürriyet, Gülen’in bu çağrısını şöyle aktardı: “Fethullahçıların lideri Fethullah Gülen, önceki gün Kanal D’de yaptığı ilginç açıklamalarda geçmişten örnekler vererek Refahyol’a emaneti iade edip çekilme çağrısında bulundu.” O dönem aynı gruba bağlı Milliyet gazetesi de "Gülen de uyardı" diyerek, hükümet üzerindeki baskıya katkı yaptı.
FETÖ'YÜ YAZDI MERKEZ MEDYA İNFAZ ETTİ
Merkez medya ile FETÖ arasındaki örtülü ittifaklardan biri de 1999 yılında zuhur etti. FETÖ'nün devlet özellikle de emniyet içindeki yapılanması ile ilgili raporu hazırlayan Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral ve ekibi jet hızıyla tasfiye edildi, hem de merkez medyada çıkan haberlerle. Fetullah Gülen'in de yurtdışına kaçmasına sebep olan raporu yazan Saral, başına gelenleri yıllar sonra, 12 Ağu 2016'da El Cezire Türkiye'ye verdiği röportajda durumu şöyle anlattı:
"TÜM EKİBİ AÇIĞA ALINDI
Mayıs ayı içinde ana medyada “Telekulak Çetesi” başlıklarıyla bombardımana tutulduk. Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nin bütün devlet kurumlarını dinlediği şeklinde hazırlanan dosyalar yedi klasör halinde Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu’na verildi. Oradan aleyhimize bir yayın bombardımanı başladı. Ben bu kampanyanın, haberlerin doğru olmadığını zamanın İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’a anlattım. Bakan Bey, sanki benim anlatımlarımı duymamış gibi “medya mensupları senin arkadaşın olur söyle onlara yazmasınlar” dedi. Bu görüşme 7 Haziran 1999 tarihinde oluyordu. Bakan ile yaptığım bu görüşmeden sonra ben ve ekibim açığa alındık. Bizi görevden alan İçişleri Bakanı Sadettin Tantan bir hafta sonra da Fethullah Gülen’in ABD’deki korumasının görev süresinin uzatılmasının onayını çıkarttı."
17-25 Aralık’ta ortalara saçıldı
17-25 Aralık sürecinin ardından da kendini merkez zanneden medya ile Gülen cemaati arasındaki ilişki deşifre olmuştu. Bir FETÖ üyesinin Fetullah Gülen'le yaptığı telefon görüşmesine ait olduğu iddia edilen ses kaydında iltifatlar havada uçuşuyordu:
-Hocam müsadenizle bir iki husus vardı arz edebilir miyim?
Fethullah Gülen: Buyurun
-Bugün Aydın Bey’le yemek yedik, selam ve hürmetleri var
Fethullah Gülen: -Teşekkür ederim sağolsun.
-Cemaat aleyhine yazın diye baskı yapıyorlar, ondan bahsettim.
“Bize de geldiler” dedi. “Şu anda gerçek olarak demokratlığı
Hocaefendi temsil ediyor” dedi. Bir ara dedi: “Ben de artık
Başbakan’ın karşısına geçeyim dedim.” Uzun uzun diğer konuları da
konuştuk efendim. Özellikle sizin ilgilendiğiniz 2 tane husus
noktasında çok memnun oldu. Akşam üzerinde de damadı geldi, onunla
da konuştuk. Onu biraz diğer taraf etkilemeye çalışıyordu.
Bunlardan bahsedince o da rahatlamış oldu. Hocamın ellerinden
öpüyorum dedi.
Fethullah Gülen: Allah razı olsun. Mehmet Ali Bey’den bahsediyorsun
değil mi?
-Evet efendim, önce Aydın Bey’le yemek yedik, akşam da damadı
ile.
