Bismark kırka yakın dükalığı birleştirerek Büyük Almanya’yı kurmuştur. 1870 lerde Büyük Almanya doğmuş oldu. Bismark Almanya’yı kurması pekte kolay olmamıştır. Bazı Avrupa ülkeleri ile savaşması gerekti.

Bismark kırka yakın dükalığı birleştirerek Büyük Almanya’yı kurmuştur. 1870 lerde Büyük Almanya doğmuş oldu. Bismark Almanya’yı kurması pekte kolay olmamıştır. Bazı Avrupa ülkeleri ile savaşması gerekti. Bismark Almanya’yı kurduktan sonra ülkesini büyütebilmek için sınır ülkeleriyle tamamen barışçıl bir politika izlemiştir. Yani komşularıyla sıfır problem politikası izlemiştir. Almanya bu şekilde büyürken diğer büyük devletler sömürgecilikle meşguldü ki Almanlar sömürgeciliğe sonradan dahil olmuştur. Tabii geriye ne kaldıysa; kalanlar ise o zamanki büyük devletlerin ilgilenmediği gelir kaynağı olmayan birkaç Afrika ülkesi (Sudan, Togo, Kamerun vb. ile pasifikteki adalar oldu (Bismark adaları gibi). Aslına bakılacak olursa Bismark sömürgeciliği de pek istemiyordu.

Almanya’nın çıkarlarının barışın korunmasıyla sağlanabileceğine inanıyordu. Daha henüz büyük devlet olamayan Almanya büyük devletleri darıltıp gücendirip onların düşmanlıklarının kazanmak istemiyordu. Çünkü Almanya’nın zamana ihtiyacı vardı. Bismark liderliği döneminde büyük devletlerle karşı karşıya gelmemeye özen gösterdi. Ama sanayileşen Almanya’nın hem ham maddeye hem de ürettiği ürünleri satacak pazara ihtiyacı vardı. Öncelikle, Rusya’ya yöneldi. Rusya’da sanayileşmek için hamleler yaptığından o da mallarını satacak pazar arıyordu. Rusya, Almanya’ya iyi bir pazar olamayınca Çin’e yöneldi. Ne var ki Çin’e daha önce Fransa ve İngiltere girdiği için pazar payından Almanya’ya düşen bir şey kalmamıştı. Almanya, Çin politikasını çabuk değiştirdi. Almanya üretiyor ama pazar bulmuyordu. Sıra İran’a gelmişti. Almanya burada da geç kalmıştı. İran’ı Rusya ve İngiltere kapmıştı. Üstelik İran bu ülkelerle arasının bozulmaması için Almanlara da pek yüz vermiyordu.

Almanya için kala kala elde sadece Osmanlı imparatorluğu kalmıştı. Osmanlı imparatorluğunu büyük devletlere pazar olarak kaptırmamalıydı. İlk yapılması gerekenlerden biri de büyük devletlerden korunmak için geri kalmış Osmanlıyla çeşitli ittifaklar kurmasıydı. Almanya büyüyebilmesi için Osmanlı’yla çeşitli askeri ve iktisadi ittifaklar kurdu. Osmanlı da kendi bütünlüğünü koruyabilmek için Almanya’yla ittifak yapmak işine geliyordu.

İşte size yukarıda anlattığım olay meşhur Türk-Alman dostluğunun çıkış hikâyesinin kısa bir özetidir.

Peki, bu hikâyeden çıkarılacak sonuç nedir? Bismark ile Türkiye’nin ilişkisi nedir?

Aslında çok basit, nasıl büyük devlet olunacağının bazı sinyalleri var içinde.

Komşularınla iyi geçin onlarla problem yaşayarak enerjini boşa harcama. Sayın Davutoğlu dış işleri bakanıyken bu politikayı yakalamıştı. Komşularımızla sıfır problem istiyoruz diye. Başlangıçta iyi adımlar atılmasına rağmen iyi yönetip geliştiremedik. Sonuç ise bugün için ortada

Büyük devletlerle problem yaşama. Kendine onların sahası dışında yeni sahalar ve alanlar bul; onlarla çatışma. Biz ise buğun birkaç büyük devletlerle çatışma içindeyiz. Hem enerji hem itibar hem de para kaybediyoruz.

Türkiye’nin büyük devlet olabilmesi için daha henüz zamana ihtiyacı var. Bu zamanı iyi değerlendirmeliyiz tıpkı Almanya gibi

Tarihten ders almalıyız. Her şeyi biliriz edasından vazgeçmeliyiz.

En azından Bismark’tan ders almalıyız ki

büyük devlet olabilelim.

Bir Almanya olabilelim.