Biden'ın dün Amerikan CNN'e yaptığı açıklamada İsrail'in ABD bombaları ile Gazze'de yaptıklarına değinmesi ve bomba sevkini durdurduğu gibi yönler öne çıktı...

Biden CNN'de İsrail tarafından Refah’ta sivil yerleşimlere girilirse destek olmayacaklarını belirtti...

Ancak Beyaz Saray'dan John Kirby'nin perşembe günkü açıklamalarına göre "İsrail zor durumda bırakılmadı."

Dün ABD Dışişleri Sözcüsü de; durumun "şimdilik" "böyle" olduğunu söylemiş, ABD'nin tam olarak ne istediğini ve ne olursa bombaları sevk edeceğini tam cevaplamamıştı.

Cumhuriyetçilerse İsrail zor durumda kaldı diye kıyameti koparmakta.

Her şey iç siyaset.

Seçimin Allah'ı yok.

Geçtiğimiz Aralık ayında Atlantik’te yayınlanan bir makalede Netanyahu ile çalışmak durumunda kalan Amerikan başkanları için temel sorunun, Bibi'nin Amerikan başkanlarının ne düşündüğünü umursamaması olduğu yazılmıştı.

Biden'ın bunu değiştirmeye uğraştığı-uğraşacağı aktarılmıştı.

 Ancak bomba sevkinin durdurulması söz konusu olunca Netanyahu'nun yanı sıra İsrail'in de zorda kaldığı, ABD'li rehineler HAMAS tarafından alıkonulduğu müddetçe; bırakın silah yollamamayı ABD'nin bizzat gidip müdahale etme hakkı olduğunu söyleyen kongre üyelerini dahi duyduk çarşamba günü.

***

Biden geçtiğimiz yaz İsrail yanlısı lobi grubu AIPAC'ın eski başkanının ev sahipliği yaptığı bir kampanya etkinliğinde Netanyahu için "Bu, İsrail tarihindeki en muhafazakar hükümet" ifadelerini kullanmıştı.

Yani İsrail içerisinde Netanyahu karşıtlarını kaybetmeden, 2024 seçimleri öncesi AIPAC gibi kampanya finansmanında etkin grupları da karşısına almadan hareket etmek durumunda...

Bu nedenle yönetim birbiriyle çelişen mesajlar veriyor.

Biden CNN'de bu şekilde konuşurken Kirby sanal brifinginde görüntülü olmayan yerlerde başka konuşuyor.

FOX gibi kanallarsa "diğer öğrencilerin" "Yahudi Karşıtı" gösterilerden nasıl olumsuz etkilendiğini aktaran isimlere yer veriyor.

Öğrencilerin Filistin yanlısı gösterilere katılıma çağrılmasını, üniversitelerde ABD bayrağının yerini Filistin bayrağı almasını tehdit olarak aktarmaya devam ediyorlar...

Cumhuriyetçiler, ülke çapındaki üniversitelerdeki protestolarda "suç işleyen" üniversite öğrencilerine sağlanan federal mali yardımı, okul kredilerini tehdit ediyor.

Perşembe günü Cumhuriyetçi Senatör Thom Tillis, Senatör Marsha Blackburn, Steve Daines ve Mont'un da bulunduğu diğer sekiz Cumhuriyetçi ile; okul kredilerini tehdit eden "HAMAS'a Hayır" Yasasını tanıttı.

***

Hafta başıysa 12 Cumhuriyetçi Kongre üyesi ICC yargıçlarını yaptırımla tehdit eden mektup yazdı.

Cumhuriyetçi bir başka senatörse Başkan Biden'ın silah gönderimine engel olduğu için görevden alınması çağrısını yeniliyor. Senatör Tom Cotton, Perşembe günü X'te  "Meclis'in, Trump-Ukrayna emsaline dayanarak Biden'ı görevden almaktan başka seçeneği yok. Bu yeniden seçilmek için yalnızca Biden için doğru." yazdı.

Yani İsrail- Filistin sorunu üzerinden Amerikan iç siyaseti iyice ilginç bir seçim atmosferine girmiş durumda.