Bal Tuzağı yolu ile birçok siyasiye tuzak kurulup bu yönde kaos çıkarmak için dış İstihbarat servisleri kolları sıvamış durumda
Geçenlerde çok sevdiğim ve fikirlerine her zaman itimat ettiğim bir dostumla kitapçıda gezerken, ‘’Bal Tuzağı’’ adlı bir kitap gördük ve hemen ayaküstü sohbete başladık. Kahve içmek için bir yere gittik ve sohbet daha da derinleşti. ‘’Bal Tuzağı’’ hakkında epey konuştuk. Bu tuzağı kullanan çok etkili İstihbarat teşkilatları vardır. Bunlardan, Mossad, CIA, MI6 ve İran İstihbarat Teşkilatı Savama en önemlileridir. Özellikle İran son dönemde bu konuda ülkemizde epey yol almıştır. Ayrıca Belçika İstihbaratı da bu yöntemi kullanırmış. Özellikle Soğuk Savaş döneminde ülkeye gelen yabancı öğrencilere ilk önce kadınlar yanaşırmış sonra yakınlık kurulunca ajanlık yapmaları istenirmiş…
Bal Tuzağı konusunda İsrail’e de ayrı bir parantez açmak lazımdır. Özellikle baktığımız zaman İsrail bulunduğu konum gereğince ‘’Bal Tuzağını’’ çok etkili bir biçimde kullanmaktadır. Hatta İsrail’de bu iş için fetva veren Hahamlar bile vardı. Örneğin Haham Ari Schvat, Bal Tuzağı’nın Museviliğe aykırı olmadığı, hatta Kitab-ı Mukaddese dayandığını belirten bir fetva dahi yayınlamıştı. Haham’a göre Bal Tuzağı, modern dönem casuslukta kullanılsa da Kitab-ı Mukaddes’e dayanıyordu. Haham Schvat delil olarak, Yahudi olan Kraliçe Esther’in M.Ö. 5000’de halkını kurtarmak için Pers Kralı Xerxes’le yatmasını ayrıca Hever’in karısı Yael’in de düşman kumandan Sisera’yı yormak için onunla yatıp sonrasında kafasını kesmesini örnek gösteriyordu. Mossad’ın Bal Tuzağı’nı aşırı yaygın kullanması bu tip sorunlar için de fetvalar geliştirilmesini gerekli kıldı. Bundan dolayı kadınların İsrail İstihbaratında da önemi büyüktür. Örneğin bir Mossad ajanı olan Tzipi Livni, Dışişleri Bakanlığı’na kadar yükseldi ve ülkenin ana muhalefet partisi lideri olarak İsrail’in ikinci kadın Başbakanı olmaya yaklaştı. Tzipi Livni, Mossad’ın elit suikast timi Kidon’un (Süngü) gizli ajanlarından birisiydi. Gerçekte Mossad’ın yakın ve uzak tarihinde " Bal Tuzakları"yla elde edilmiş uluslararası istihbarat başarıları söz konusudur. İsrail İstihbaratında "Bal Tuzağı"nın en etkin kullanıcısı ve kadın ajanları sisteme entegrede öne çıkan isim ise Meir Amit’tir. Amit dönemi, İsrail’in istihbaratla öne çıktığı ve bütün Arap coğrafyasını darmadağın ettiği dönemdir.
Ülkemizde de "Bal Tuzağı"nın etkilerini özellikle son dönemde görmek söz konusudur. Geçmiş dönemden ise şu örneği vermek gerekir: Türkiye’de istihbaratçı denilince akla gelen beş kişiden biri olan ve Özal döneminde önemli görevlerde bulunan efsane MİT görevlisi Hiram Abas’ın ölümü de bir nevi "Bal Tuzağı"nın başka bir şekliydi. Hiram Abas’ın özellikle sarışın kadınlara olan zaafı bilinmekteydi. Öldürülmeden önce arabasıyla giderken bir tümsekte hafif yavaşlamak zorunda kalmıştır. O ara genç ve uzun boylu birinin yaklaşarak arabanın içindeki Abas'ı kurşunlayarak öldürmüştür. İlginç olan ise silah kullanmada bu kadar usta olan birinin silahına bile davranamadan ölmesiydi. Bunun cevabını da görgü tanıklarının ifadesinde görmek mümkündür. Görgü tanıkları araba yavaşladığı esnada, gayet güzel alımlı ve sarışın bir kadının da oradan geçtiğini ifade ediyor. Bu kişi, sarışın kadınlara karşı zaafı bilinen Hiram Abas’ın dikkatini dağıtmak için mi kullanıldı? Bu üstünde durulması gereken bir husustu…
Evet, "Bal Tuzağı" bu denli önemliydi. Son dönemde ise bazı önemli bürokrat ve siyasetçilerin de birçoğunun bu tuzağa düştüğü ve bunların kasetlerinin bulunduğu dilden dile Ankara’da dolaşmaktadır. Daha önce de Türk siyasi tarihinde kaset tezgahının yani Bal Tuzağı’nın hangi siyasileri koltuğundan ettiğini ve bunların arkasında kimlerin olduğu hep tartışma konusu olmuştu. Hal böyle iken Bal Tuzağı konusunda özellikle gelecek dönemde bazı siyasilerin de bu yönde yıpranacağı bana gelen bazı bilgiler arasındadır. Ankara’yı önümüzdeki süreçte bu hususta zor günler bekliyor. Bal Tuzağı yolu ile birçok siyasiye tuzak kurulup bu yönde Kaos çıkarmak için dış İstihbarat servisleri kolları sıvamış biçimdeler. Bu konuda devleti zaafa uğratmak için yabancı istihbarat birimlerinin saha elemanları da çalışmalarına devam ediyor.
En son olarak da İran İstihbaratı Savama’ya çok dikkat etmek gerekir. Geçmiş yazılarımda da Savama'nın ülkemizde epey yol aldığını belirtmiştim. Son dönemde ise geçerli İran pasaportu verilerek, ticaret veya turizm amaçlı Türkiye'ye giren Acem hatunları sahada olmaya devam ediyor. Halen tespit edilemeyen yüzlerce İran saha ajanı var. Doktor, hemşire, ebe, kuaför adı altında Türkiye'ye getirilen İranlı kadın sayısını iyi araştırmak lazım diye düşünüyorum. Bu konuyu hafife almamak lazım. Zira ülkemizde "Bal Tuzağı " kasetlerinin çıkması sonucunda parti liderleri bile değişebiliyor.
Ve son söz: ‘’ Eğer kaçamıyorsan ve başkalarına bağımlıysan, gülümseyerek ağlamayı öğreniyorsun.’’